16. Hukuk Dairesi 2015/20145 E. , 2018/3881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE VD.
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 110 ada 9 parsel sayılı 31.245,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış; yargılama sırasında tapuya da dayanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli 110 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tespitinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının dayanmış olduğu tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu, kaldi ki tapu kaydı uymasa dahi lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Her ne kadar tapu Müdürlüğünün dosya arasında bulunan 12.09.2014 tarihli yazı cevabına göre; davacının tutunduğu tapu kaydının kadastro tespiti sırasında herhangi bir taşınmaza revizyon görmediği belirtilmiş ise de çekişmeli taşınmaza komşu olan 14 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının edinme sütununda yer alan ve o taşınmaza ait olduğu belirtilen 10.02.1942 tarih 153 sıra numaralı tapu kaydı ile davacının tutunduğu 11.02.1942 tarih ve 153 sıra numaralı kaydın aynı kayıt olup olmadığı hususu teredütsüz olarak tespit edilmemiş; davacının tutunduğu 11.02.1942 tarih ve 153 sıra numaralı 27 dönüm miktarındaki tapu kaydının üç hudut itibariyle çekişmeli taşınmaza uyduğu mahalli bilirkişi ve tanıklarca ifade edilmiş ve mahkemece de tapunun bu taşınmaza ait olduğu kabul edilmiş ise de gösterilen hudutlar fen bilirkişi raporu üzerinde işaretlenmemiş, yetersiz tapu kaydı uygulaması esas alınarak hüküm kurulmuştur. Ayrıca bu tapu kaydının 3 hududu “...”, “Köyden Gelen su harkı” “...” gibi değişebilir ve genişletmeye elverişli sınırlar ihtiva ettiğine göre kaydın miktarı itibariyle geçerli olacağı ve kayıt miktar fazlasının Hazine’ye ait olacağı dikkate alınmamış; keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tanıklar ve hatta davacının bizzat kendi beyanı ile taşınmazın kuzey doğusunda dereye doğru olan yamaç şeklindeki bölümün hiç kullanılmadığı belirtildiği halde bu husus üzerinde de durulmamış, uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilmelidir. Bundan sonra üç kişiden oluşacak ziraatçi bilirkişi kurulu, taşınmazın sınırında dere bulunduğundan jeolog bilirkişi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişi ile davada yararı bulunmayan elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları eşliğinde çekişmeli taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı; mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davacının tutunduğu tapu kaydında okunan sınırlan zeminde tek tek göstermeleri ve gösterilen sınırların fen bilirkişi tarafından düzenlenecek kroki üzerinde tek tek işaretlenmesi istenerek keşfi takibe imkan sağlanmalı; çekişmeli taşınmaza batıdan komşu aynı ada 10-11-12-8 sayılı kadastro parsellerine uygulanan tapu kayıtlarının toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluştuğu dikkate alınarak teknik bilirkişiden, toprak tevzi haritaları ile tesis kadastrosu haritasının çakıştırılması ve belirtmelik tutanaklarında dava konusu yerin ne olarak belirlendiğinin tespit edilmesi istenmeli; yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, hava fotoğrafı incelemesi konusunda uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye streoskopik yöntemle yaptırılmalı, jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazın dereden kazanılıp kazanılmadığı, dere yatağında bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte başlanıp tamamlandığı, zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın tamamının ya da bir kısmının dayanılan tapu kaydı kapsamı dışında kalması durumunda 3402 sayılı Kanun"un 14. madde koşulları değerlendirilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.