Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17915
Karar No: 2017/1063
Karar Tarihi: 15.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17915 Esas 2017/1063 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir irtifak hakkı anlaşması uyarınca işletme gelirinin bürüt tutarından KDV ve fon ödemeleri düştükten sonra kalan gelirin %5'i oranında kar payı ödemekle yükümlü olduğunu ancak davalının kur farkına ilişkin eksik ödeme olduğu iddiasıyla gecikme faiziyle birlikte 555.726,61 TL gecik zammı borcunu talep ettiğini, talep edilen borcun bulunmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkeme, davacının talebini kabul etmiştir. Ancak Daire, eski bilirkişi incelemesinin yetersiz olduğunu belirterek yeniden bir bilirkişi heyeti oluşturularak karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise 6861 sayılı Kanun, Borçlar Kanunu ve Vergi Usul Kanunu'dur.
14. Hukuk Dairesi         2015/17915 E.  ,  2017/1063 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    Asli dosyada davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.04.2008 gününde verilen dilekçeyle taahhüt senedi uyarınca borcu olmadığının tespiti, birleştirilen dosyada davacı vekili tarafından davalı aleyhine 05.06.2008 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asil davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 26.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı - birleştirilen dosyada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı, 575 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde 49 yıllık irtifak hakkı sahibi olduklarını, irtifak hakkı kapsamının, tarafların hak ve yükümlülüklerinin 10.10.1986 tarihli taahhüt senedi ile belirlendiğini, taahhüt senedi uyarınca işletme gelirinin bürüt tutarından(hasılattan) KDV ve fon ödemeleri düştükten sonra kalan gelirin %5"i oranında kar payı ödemekle yükümlü olduklarını, işletme geliri kapsamına "kur farkı geliri"nin de dahil olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, ancak davalının; 31.03.2008 tarihli yazı ile kur farkına ilişkin eksik ödeme olduğu iddiasıyla 31.05.2003 tarihinden 15.11.2007 tarihine kadar 174.535,66 TL gecikme zammı ile 1999-2000-2001 yılı bilançosunda ortaya çıkan kur farkına ilişkin eksik ödenmiş kar payları için de 14.10.2004 tarihine kadar işletilmiş 384.190,13 TL gecikme zammından ödenen 2999,18 TL düştükten sonra toplam 555.726,61 TL gecik zammı borcunu talep ettiğini, talep edilen borcun bulunmadığını, taahhütnamenin 9/b-2 maddesi uyarınca "vergi sonrası net kar artı yatırım amortismanları eksi borç ödemeleri sonunda elde edilen yekünün tediyesi gerekli kar payından az olursa kar payı tediyesi bu ölçüde tehir olunur" hükmünün gözetilmediğini, tehir taleplerine idarenin sessiz kaldığını, bu nedenle itirazı kayıtla ödeme yaptıklarını, idarenin gecikme faizi istemekte haklı olmadığını ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
    Davalı, kur farkı gelirinin kar payı hesabında esas alınacağına dair kesinleşmiş mahkeme ilamları bulunduğunu, vergi denetmenlerinin raporlarında kur farkı gelirlerinin kar payına esas gelire dahil edilmediğinin saptandığını, eksik ödemelerin bildirim üzerine davacı tarafından yapıldığını, ancak gecikme faizlerinin ödenmediğini savunmuş, birleşen davada da 555.726,61 TL"nin dava tarihinden itibaren en yüksek ticari faiziyle birlikte tahsili isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece ilk olarak, taahhüt senedinin 9/b-2 maddesindeki düzenlemeye göre kar payı tevdiyesi tehir koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davacı ... A.Ş."nin açtığı davanın kabulü ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, davalı-birleşen davanın davacısı i"nin temyiz talebi üzerine hükmün, Dairemizin 11.01.2012 tarih 2011/10253 Esas, 2012/53 Karar sayılı ilamında "Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde taahhüt senedinin 9/b-2 maddesinin koşullarının oluşup oluşmadığı önem taşımaktadır. Mahkeme 18.10.2010 tarihli ek bilirkişi raporu uyarınca tehir koşullarının oluştuğunu kabul etmiş ise de; bilirkişi incelemesi tehir koşullarının gerçekleştiği konusunda yeterli veriye sahip değildir. Her şeyden önce davacının defter ve belgeleri incelenmemiş, davalı idareye tehir için sunduğu hesap tabloları esas alınmıştır. Davacı tarafın defter ve belgelerinin incelendiği, vergi denetmeni raporu ve hesap tablolarının karşılaştırmalı olarak yer aldığı bir hesaplamadan sonra tehir koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin aralarında mali müşavirinde bulunduğu bilirkişi heyetinden alınacak denetime elverişli bir raporla saptanması gerektiğinden yetersiz ve aynı bilirkişi heyetinin birbiri ile çelişen iki raporundan sonraki tarihli olana değer verilmesinin nedenleri de gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı-birleştirilen davanın davacısı i temyiz etmiştir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Bilirkişi incelemesi tehir koşullarının gerçekleştiği konusunda yeterli veriye sahip değildir.
    Mahkemece, taraflar arasında daha önceden görülen ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1997/1269 Esas, 1998/801 Karar ve ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/504 Esas, 2011/421 Karar sayılı dosyalar ilgili mahkemelerden getirtilmeli, dosyada raporu bulunan bilirkişiler dışında oluşturulacak içlerinde emekli sayıştay denetçisi ve yeminli mali müşavirin de bulunduğu 5 kişilik bilirkişi heyetinden davalı-birleştirilen davanın davacısı i vekilinin belirttiği muavin defterlerinin, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1997/1269 Esas, 1998/801 Karar ve ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/504 Esas, 2011/421 Karar sayılı dosyalarındaki bilirkişi raporlarının da incelendiği, dosyalar arasındaki benzerlik ve farklılıkların gösterildiği, karşılaştırmalı tablolarının da bulunduğu yeni bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi