4. Ceza Dairesi 2016/14518 E. , 2020/12053 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A-Sanığın, mağdurlar ... ve ..."ye yönelik hakaret suçlarına ilişkin, şikayetten vazgeçme nedeniyle verilen düşme kararlarına yönelik sanık ..."nin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B-Sanığın, mağdurlar ... ve ..."ye yönelik, kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak;
1-Sanığın 05.10.2014 tarihinde anne ve babası olan mağdurları, tekme atarak ve boğazlarını sıkarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, bu suçlarla birlikte mağdurlara "sizi keseceğim" diyerek onları tehdit ettiği, 10.10.2014 tarihinde ise telefonla arayıp her iki mağduru da öldürmekle tehdit ettiği, sanığın 05.10.2014 tarihindeki tehdit eylemlerini uzlaşma hükümlerine tabi olmayan üst soya karşı yaralama suçlarıyla birlikte işlemesi nedeniyle bu tarihteki zincirleme tehdit eyleminin uzlaşma hükümlerine tabi olmadığı, ancak 10.10.2014 tarihinde mağdurlara yönelttiği zincirleme tehdit eyleminin uzlaşma hükümlerine tabi olduğu, bu nedenle 10.10.2014 tarihli zincirleme tehdit eylemi için uzlaşmanın gerçekleşmesi durumunda, sanığın mağdurlara 10.10.2014 tarihinde yönelttiği zincirleme tehdit suçu nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
2- Kabule göre de, sanık hakkında tehdit ve kasten yaralama suçları açısından,
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya geçici 5.maddesinin (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesinin (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmünün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1 -(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi,