Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/29399
Karar No: 2020/12033
Karar Tarihi: 14.12.2020

Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/29399 Esas 2020/12033 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 2011 yılında bir işletmeye 2000 adet tablet PC alım satımı konusunda anlaşma yaparak 100,000 TL almış, ancak sahte belgelerle yapılan bu anlaşmada dolandırıcılık işlemi olduğu ortaya çıkmıştır. Sanık, nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak yapılan incelemede, sanığın faaliyetinin esnaf faaliyeti olup olmadığı, işin hacmi itibariyle ticari muhasebeyi gerektirip gerektirmediği, ticari faaliyet boyutuna erişip erişmediği araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkum edilen suçun basit dolandırıcılık suçu olabileceğine dikkat çekilmiştir. Kararda TCK'nın 158/1-h maddesi, 62, 52/2, 51/1 maddeleri açıklanmıştır. TCK'nın 12., 15. ve 53. maddeleri değerlendirilerek sanığın cezasında eksik inceleme yapıldığı belirtilmiş ve bu sebeple karar bozulmuştur.
15. Ceza Dairesi         2017/29399 E.  ,  2020/12033 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-h-son-ilk cümle, 62, 52/2, 51/1 maddeleri gereği mahkumiyet

    Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından itiraz edildiği, Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2014/1400 D.İş. sayılı kararı ile incelenerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılmak suretiyle karara bağlandığı, bunun üzerine O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz yahut itiraz içerikli başkaca yeni bir dilekçe verilmediği, bu kapsamda O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık müdafii temyiz dilekçeleri dikkate alındığında, yapılan temyizin isteminin konusunun yalnızca nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik talebin incelenmeksizin iadesine karar verilmesi gerektiğine dair düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
    Ünsal Elektronik isimli işyerinin sahibi olan sanığın 2011 yılı Temmuz ayı içerisinde daha önce ticari ilişki içinde olduğu katılan ... Bilişim Hizmetleri Ltd. Şti."ne giderek ... Basım Yayın A.Ş. ile 2000 adet tablet PC alım satım konusunda anlaşma yaptığını, 168 USD doları + KDV olarak yabancı bir şirketten teklif aldığını, karlı bir iş olduğunu, bu tabletlerin 20/07/2011 tarihine kadar teslim edilmesi gerektiğini söyleyerek anlaşma metnini ve proforma faturayı gösterip ... şirketi yetkililerini ikna ettiği, ... şirketi yetkilileri kardan pay alma karşılığında tablet PC"lerin temini için gerekli parayı sanığa vermeyi kabul ettiği ve sanığa Bank Asya ... Şubesi"ne 15/07/2011 günü 50,000 TL, 18/07/2011 günü 50,000 TL olmak üzere toplam 100,000 TL havale ettiği, ayrıca Bank Asya ... şubesine ait 21/11/2011 keşide tarihli 35,000 TL tutarlı, 15/12/2011 keşide tarihli 40,000 TL tutarlı 2 adet çek verdiği, sanığın bu çekleri ciro edip başkalarına devir ederek çek bedellerini paraya dönüştürdüğü, daha sonra sanığa ulaşılamayınca ibraz ettiği sözleşme ile proforma faturanın sahte oldukları, bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
    TTK"nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.“ hükmünün, anılan Yasa"nın 11. maddesinde“ Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır ibaresi, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir "" 15. maddesinde de “İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11"inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır“ düzenlemesi bulunmaktadır. Ticaret siciline ya da Oda"ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. Bu itibarla, mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar nazara alınmak suretiyle, sanığın faaliyetinin esnaf faaliyeti olup olmadığı, işin hacmi itibariyle ticari muhasebeyi gerektirip gerektirmediği, ticari faaliyet boyutuna erişip erişmediği araştırılarak, sanığın eyleminin tacir veya şirket yöneticisi olan kişilerin ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olduğu dolandırıcılık kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde, sanığın eyleminin TCK’nın 157/1 maddesinde yer alan uzlaşmaya tabi basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı da gözönünde bulundurularak, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,
    Kabule göre de;
    a-TCK"nın 158/1-h maddesi gereği kurulan hükümde uygulama yeri bulunmayan 158/son maddesinin ilk cümlesinin gösterilmesi,
    b-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    c-TCK"nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    d-TCK 51/8. maddesi uyarınca sanığın denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde ertelenmiş bulunan hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi