16. Hukuk Dairesi 2018/734 E. , 2018/3851 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... ilçesi .../... Mahallesi çalışma alanında bulunan 160 ada 3, 212 ada 26, 232 ada 4 ve 236 ada 33 parsel sayılı 2.812.22, 1.990.07, 8.052.03 ve 2.396,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tapu kaydı nedeniyle davacı ... ile ... adına, 233 ada 30 ve 36 parsel sayılı 2.122,30 ve 589,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tapu kaydı nedeniyle davacı ... murisi ... ile ... adına, 160 ada 24 parsel sayılı 3.543,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tapu kaydı nedeniyle davacı ... ile ... adına, 233 ada 31 parsel sayılı 2.086,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tapu kaydı nedeniyle ... ile ... adına, 160 ada 25 parsel sayılı 425,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 213 ada 20 parsel sayılı 1.036.56, 346.88, 17.857.17 ve 7.559,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ..., ..., ..., ... ve ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda keşif gideri yatırılmadığından davanın esastan reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın keşif giderini yatırmadığı, bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Kesin süreye ilişkin hükümlerin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince ara kararında ve bu ara kararına istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 22.12.2014 tarihli keşif ara kararında, anılan hususlara tam riayet edilmediği gibi tutanak yerel bilirkişiler ile tutanak tanıklarının kolluk tarafından keşif mahallinde hazır edilmesine karar verilmiştir. Yerel bilirkişilere ve tutanak tanıklarına yapılacak tebligat giderlerinin ve ücretlerin kalemler halinde gösterilmemesi ve yöntemine aykırı şekilde tutanak tanıklarının keşif mahallinde hazır edilmelerine karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan davacılar vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu PTT makbuzundan mahkemece belirlenen keşif giderinin 11.11.2014 tarihinde yatırıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yöntemine uygun şekilde keşif günü belirlenerek keşif yapılması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 08.06.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.