4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2061 Karar No: 2015/2133 Karar Tarihi: 25.02.2015
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/2061 Esas 2015/2133 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/2061 E. , 2015/2133 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 22/10/2014 NUMARASI : 2014/364-2014/418
Davacı G.. U.. vekili Avlukat Uysal tarafından, davalı H.. A.. aleyhine 10/04/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/02/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken (görevlerini yaparken) kusurları sonucu şahıslara zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar gören şahısların kamu görevlileri aleyhine adli yargıda açtıkları tazminat davasıdır. Anayasa’nın 129/5. maddesindeki “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak ancak idare aleyhine açılabilir” hükmü ile buna paralel olarak düzenlenmiş olan 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13. maddesi hükmünün açık, net ve amir olması, bu düzenlemeler gereğince kamu görevinden dolayı zarar gören kişilerin ancak idare aleyhine idari yargıda dava açabileceği, kamu görevlisi aleyhine adli yargıda dava açılmasının ve açılacak bu davalarda kamu görevlisinin kişisel kast veya kusurunun araştırılmasının mümkün olmaması, yasa hükümlerine aykırı yorum ve uygulama yapılamayacağı, idari yargının görevine giren davaların kamu düzenine aykırı sonuç doğuracak şekilde adli yargıda görülemeyeceği, kamu görevlileri hakkında adli yargıda kişiler tarafından açılan tazminat davalarının kast ve kusur araştırması yapılmaksızın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, taraflardan birinin davacı ve davalı olma sıfatının bulunmadığının anlaşılması halinde açtığı veya aleyhine açılan davanın sıfat yokluğu nedeniyle ret edilmesi gerekirken mahkemece kabul edilmesi halinde, ilgili tarafça itiraz ve temyiz edilmese dahi dosya kapsamından taraf sıfatının yokluğunun temyiz incelemesi sırasında Yargıtay"ca anlaşılması halinde yasaların mahkemelerce uygulanmasını denetleyen Yüksek Mahkeme olarak sıfat yokluğu nedeniyle ilgili taraf hakkında davanın ret edilmesi yönünde kararı bozması gerektiği, bu durumun re"sen incelenecek hususlardan olması nedeniyle aleyhe bozma yasağını ihlal etmeyeceği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 25/02/2015