11. Hukuk Dairesi 2016/11185 E. , 2018/3448 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/05/2016 tarih ve 2014/1029-2016/383 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 20/07/2005 tarihli acentelik sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin kayıtlarına göre davalının 242.669,40 TL borcunun bulunduğunu, ihtara rağmen borcun ödenmediğini ileri sürerek, 242.669,43 TL’nin temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borcun ödenmesi konusunda mutabakat yapıldığını, istenen faizin fahiş olduğunu, talep edilen kadar borcun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında yargılama esnasında düzenlenen sulh protokolüne davalının uymadığı, davacı tarafın davaya devam etme hakkını seçtiği, tüm dosya kapsamına göre davacının davalıdan 29.856,31 TL faiz alacağının bulunduğu, kalan kısmın yargılama esnasında ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın 29.856,31 TL faiz alacağı yönünden kabulü ile bu tutarın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, kalan kısım yönünden dava konusuz kaldığından bu kısım yönünden karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece, yargılama sırasında tarafların sulh protokolü sunmaları üzerine, sulh protokolü uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ayrıca, faiz alacağına hükmedilmiştir. Taraflar arasındaki 29.04.2014 tarihli sulh protokolünde işbu dava dosyasındaki uyuşmazlıkla ilgili olarak taraflar sulh olmuşlar ve toplam 80.000 TL"lik senetler bu protokol uyarınca davacı tarafa teslim edilmiştir. HMK 315. maddesine göre, sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirdiğine ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğuna göre, sadece asıl alacak bakımından sulh uyarınca davanın konusuz kaldığının kabulüyle sulh kapsamında olduğu halde ayrıca faiz alacağına hükmedilmesi ve sulh protokolü gereğince verilen senetlerden ödenmemesi halinde takibe ve alacak talebine konu edilebilecek 4 adet bono bakımından da tahsilde tekerrür oluşmamak üzere tahsile hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı Akbank A.ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) vnumaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.