Esas No: 2021/574
Karar No: 2022/179
Karar Tarihi: 16.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/574 Esas 2022/179 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/574 Esas
KARAR NO : 2022/179
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin www......com.tr İnternet sitesinin yayıncısı olup ...... Türkiye'nin işveren ve iş arayanların en büyük buluşma noktası olduğunu, Müvekkilinin yayınlamış olduğu iş ilanlarının erişebilirliği göz önüne alındığında başvuru yapanların kısa özgeçmişlerini (cv) müvekkilin bilgi bankasına kayıt ederek işverenlere daha çabuk ve güvenilir yoldan ulaşmakta olduğunu, iş verenler ise uzman insan kaynakları tarafından kontrol edilmiş başvurular arasından açık pozisyonlarına uygun kalifiye elemanları rahatça istihdam edebilmekte olduğunu, müvekkili firmanın bahsedildiği üzere ticari faaliyetlerinin devamı için ya abone sayısını artırmakta yada internet sitesi içinde "....... " diye isimlendirilen boş alanlara ilan kabul etmekte olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetine devam edebilmesinin reklam verenlerin ve abonelerin ödemelerini zamanında ve eksiksiz yapmalarına bağlı olduğunu, borçlu firma işletmesindeki pozisyon açıklarını değerlendirebilmek amacıyla müvekkilinin yayıncısı olduğu internet sitesine belirli şartlarla abone olmuş, ancak müvekkili tarafından verilen hizmetin karşılığı olan edimlerini borcunu ödememiş olduğunu, müvekkil firmanın davalı borçluya kesmiş olduğu faturaların toplam bedelinin 11.210,00 TL olduğunu, borçlu davalı ile müvekkil firmanın tahsilat ekibinin yapmış olduğu görüşmeler tüm çabalara ve olumlu yaklaşımlara rağmen ödenmediğini, borçlu davalı aleyhine 27/10/2016 tarihinde Bakırköy ....... İcra Müdürlüğü ....... esas sayılı dosyasından icra takibine geçilmiş olduğunu, borçlunun yapmış olduğu haksız itirazının iptali ile takibin bakiye 7.246,43 TL'lik asıl alacağı üzerinden kaldığı yerden devamını ve alacaklarının tahsili amacıyla davanın açılmasının zaruri olduğunu, borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin açıldığı tarih itibari ile %20 icra inkâr tazminatı ile tazyikine dava masraf ve ücreti vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin gerektiğini beyan ederek, davalının Bakırköy ....... İcra Müdürlüğü ..... esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20'den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete karşı Bakırköy ...... icra Müdürlüğü'nün ...... esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkilinin haksız takibe itiraz ettiğini ve takip durdurulduğunu, anılan durum üzerine davacının haksız bir şekilde itirazın iptali davasını ikame etmiş olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, alacağın belirlenebilir olmadığını, aleyhe bir kabul anlamına gelmemek üzere alacağın ancak bilirkişi incelemesi sonucu belirlenebilir bir nitelik arz etmekte olduğunu, anılan husus gerek teamüller gerekse Yüksek Yargı İçtihatları vasıtasıyla da benimsenmiş bir husus olduğunu, anılan nedenle huzurdaki davanın reddinin ve haksız takip nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, taraflar arasında alacağın miktarı ile ilgili bir mutabakat olmadığını, davacının bir protokol sunmuş ve bu protokolde yer alan meblağların hiç ödenmediği iddiası ile huzurdaki davaya konu icra takibini ve işbu davayı ikame etmiş olduğunu, davacının iyiniyetlerinin sorgulanması gerektiğini, davacı, iyiniyetten uzak bir şekilde tek taraflı hesaplaması sonucu bir meblağ ortaya çıkarmış ve bu meblağ ile faturalarını düzenlemiş ve en sonunda icra takibine geçmiş olduğunu, Davacı, yükümlendiği hizmetleri verdiğini ispat etmesi gerektiğini, alacağın bilirkişi incelemesi vasıtasıyla belirlenebilir bir nitelik arz ettiğini, herhangi bir alacağın varlığı veya miktarının betti olmadığını, var ise alacağın yapılacak bilirkişi incelemesi vasıtasıyla belirlenmesi gerektiğini, alacağın borçlu tarafından tek başına belirlenemeyeceğini" beyan ederek, davacının haksız davasının reddine takibin tamamının iptaline ve haksız başlatılmış takip nedeniyle alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına davacı aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş olup davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ...... İcra müdürlüğünün ...... esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 11.210,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık 19,75 işleyecek faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK'nun 83 ilâ 85 ve HMK'nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM ...... Hukuk Dairesi'nin ....... esas, ...... karar sayılı ilamı ile defter inceleme gününün davalı yokluğunda yapıldığı, hizmetin verildiğinin ispat yükünün davacıda olduğu belirtilerek mahkememiz kararı kaldırılmış olup, her ne kadar uyuşmazlık konusu olan fatura BA ve BS bildirim sınırı altında kaldığından mahkememizce esasa etkili olmadığı kanaatiyle istenmemiş ise de, istinaf kaldırma kararı doğrultusunda tarafların BA ve BS formları celbedilmiş ve yine kaldırma konusu yapılan kargo firması aracılığı ile müzekkere yazılıp yazılmayacağı hususunun değerlendirilmediği hususunda ise ara kararda açıkça davacı vekili tarafından celse arasında bildirildiğinde müzekkere yazılacağı hususunun değerlendirileceği belirtildiğinden celse arasında bildirim yapılmadığından müzekkere yazılmadığı açıklamakla yetinilmiş ve taraf defterlerinin incelenmesi için her iki tarafın hazır bulunduğu duruşmada inceleme günü verilmiş ve bilirkişi tarafından yapılan incelemeye davalı tarafça iştirak edilmeyerek ticari defterler sunulmadığı gibi yerinde inceleme talebinde de bulunulmamış olup, davacı defterleri üzerinden inceleme yapılarak rapor ibraz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre davacı tarafça, davalıya abonelik hizmeti verildiği iddiasından bahisle 2 adet fatura düzenlenmiş olup, 5.310,00 TL ve 5.900,00 TL bedelli faturalar dava konusunu oluşturmaktadır. Dava konusu edilen faturalardan 5.900,00 TL bedelli faturanın BA ve BS bildirim sınırı üzerinde kaldığı ve davacı tarafça BS, davalı tarafça BA bildirimiyle bildirimlerinin yapılmış olduğu, ancak bildirim sınırı altında kalan 5.310,00 TL'lik faturaya ilişkin her iki şirket tarafından da bildirim yapılmadığı, 5.900,00 TL'lik fatura yönünden dava tarihinden önce ödeme yapıldığı ihtilafsız olup, uyuşmazlığın 5.310,00 TL tutarlı faturaya ilişkin olduğu, faturaya ilişkin hizmetin verildiği ispat yükü davacıda olup, bu hususta daha önce aldırılan 26/12/2017 tarihli raporda teknik bilirkişi tarafından inceleme yapıldığı ve davacı sistemlerine davalıya ilişkin kaydın 11/05/2015 tarihinde yaptırıldığı, bu kayıt yaptırıldıktan sonra davacı tarafından üyelerine davalı adına tanıtım e-postası gönderme hizmeti verildiğini, bu hizmetin dava dışı ....... firmasından alınan hizmet üzerinden verildiği ve davacının davalı için 2015 ve 2016 tarihlerinde e-posta gönderim hizmeti verdiği tespit edilmiş olup, davacı tarafça faturaya konu hizmetin verildiği anlaşıldığından, davanın fatura bedeli yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafça 01/10/2016 tarihinde yapılan ödemeye istinaden davacı ödemeyi, öncelikle masraf ve faizlerden düşerek bakiye bedel yönünden talepte bulunmuş ise de, ödemenin, ödeme emri tebliğinden önce yapılmış olduğu anlaşıldığından ödenen miktar asıl alacaktan düşülerek fatura bedeli olan 5.310,00 TL yönünden karar verilmiştir.
Ayrıca davacı takip talebinde yıllık %19,75 oranında faiz talebinde bulunmuş ise de, 3095 sayılı kanun gereği ticari ihtilaftan kaynaklı bu alacağa icra takibinin başlatıldığı tarihte geçerli olan %10,50 oranındaki ticari temerrüt faizinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Reddedilen miktar yönünden davacının talebinde kötü niyetli bulunduğu hususu davalı tarafça ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20'si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 5.310,00 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy ...... İcra Müdürlüğü'nün ....... esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,50 oranında ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Asıl alacağın %20'si üzerinden hesap edilen 1.062,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 362,72 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 67,71 TL harcın mahsubuyla bakiye 295,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 67,71 TL peşin harç olmak üzere toplam 96,91 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.694,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.974,09 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 1.936,43 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2022
Katip ...
Hakim ...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.