Esas No: 2021/111
Karar No: 2022/138
Karar Tarihi: 16.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/111 Esas 2022/138 Karar Sayılı İlamı
......
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/111 Esas
KARAR NO : 2022/138
HAKİM :......
KATİP : ......
DAVACI :............
VEKİLİ : Av......
DAVALI :......
VEKİLİ : Av.......
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı hakkında aşağıda dökümü yapılan e-faturalar kesildiği, davalıya gönderildiği ve davalı tarafından hiçbir itiraza uğramadığı. Bahse konu faturaların ödenmemesi nedeni
ile Bursa 2.İcra Müd. 2020/... Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığı ve
borçlu borcun tamamına itiraz ettiği. İtiraz üzerine dava şartı arabuluculuk başvurusu yapıldığı. Bursa Arabuluculuk Bürosu 2020/2464 Başvuru No, 2020/98386 Dosya No ile açılan dosyadan yapılan
görüşmelerde taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı ve 19/10/2020 tarihli son tutanak düzenlendiği.
Davalı taraf yukarıda açıklanan toplam 18 adet faturaya kötü niyetli olarak itiraz ettiği. Bu itiraz müvekkilimizin alacağının tamamen geç tahsil edilmesi amacı ile yapıldığı. Zira müvekkilimiz medikal ürünler satan bir firma olup davalı almış olduğu bu ürünleri kendi işletmesindeki faaliyetlerinde kullandığı. Bu husus Sağlık Bakanlığının sistemine de yansıdığı. Bu ürünlerin kullanılıp kullanılmadığı bakanlıkça da kayıt altına alındığı. Kaldı ki davalının ticari defter ve diğer kayıtlarında da bu husus ispatlanacağı,
Yukarıda anlatılanların ve yargılama sırasında ortaya çıkacak nedenlerden ötürü davalının
itirazının iptali gerekmekte olduğu. İş bu sebeplerle bu davanın açılması zorunluluğu doğduğu Açıklanan bu nedenlerle davalının Bursa 2.İcra Müc. 2020/... Esas sayılı icra dosyasına
vaki, haksız, yersiz ve yasal mesnetten yoksun borca ilişiklin itirazının iptali ve takibin
devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı, Bursa 2. İcra Müdürlüğü 2020/... E. Sayılı takip dosyasına konu faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu iddia ettiği izah edilen sebeplerle müvekkil şirket hakkında açılan iş bu davanın reddi
gerektiği
Davacı, müvekkil şirketten takip tarihi itibariyle talep edebileceği herhangi bir alacağı olmamasına rağmen haksız yere Bursa 2. İcra Müdürlüğü 2020/... E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı Haksız şekilde başlatılan takibe tarafımızca itiraz edildiği ve
takip durduğu. Ancak davacı , müvekkil şirket aleyhine haksız yere icra takibi yapmakla kalmadığı, eldeki davayı ikame ettiği. Davacı kötü niyetle hareket etmekte olup iddia ettiği gibi bir borç söz konusu olmadığı, müvekkil şirket Özel Ceylan Intemational Hospital unvanıyla SGK ile anlaşmalı olarak sağlık sektöründe faaliyet gösterdiği, Davacı yan dava dilekçesinde " medikal ürünler satan bir firma olduğunu, müvekkil şirkete takip konusu faturalar ile ilgili fatura içeriğindeki medikal malzemeleri sattığını ancak
müvekkil tarafından fatura bedellerinin kendisine ödenmediğini" iddia etmekle işbu davayı açmış olduğu, davacının haksız ve gerçeğe aykırı iddialarının kabulü mümkün olmadığı, Davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir yazılı satın alma sözleşmesi
akdedilmediği. Davacı tarafça fatura içeriğindeki mallar müvekkil şirkete teslim
edilmediği,
Bilindiği üzere faturayı düzenleyen kişinin tek taraflı olarak düzenlediği faturanın varlığı ve borçlu tarafından itiraz edilmemiş olması. Faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımadığı. Uyuşmazlık halinde, işin
yapılmış olduğunun kanıtlanması gerektiği. Bu. Amaçla davacı , kendi edimini eksiksiz şekilde yerine getirdiğini ve fatura bedelinin gerçeği yansıttığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, Davacı şirketin kötü niyetle ve haksız şekilde başlattığı icra takibi sebebiyle müvekkilimiz cebri icra tehdidi ile karşı karşıya bırakılmış olduğu haksız vere başlatılan iş bu icra takibi sebebiyle müvekkilimizin bankalar nezdindeki saygın ticari kimliği olumsuz etkilendiği. Ayrıca davacı şirket tarafından hizmet sunulmaması sebebiyle müvekkil şirketin uğradığı, zararlar bakımından davacı şirkete karşı maddi ve manevi tazminat davası
açma başta olmak üzere her türlü yasal işleme başvurma haklarını saklı tuttuklarını Davacı yan her ne kadar icra takip dosyasında toplam 56.263,68 TL bedelli Fatura ile ilgili icra takibi başlatılmış ise de alacak iddiasını kabul etmemekle birlikte dosyaya celp edilen BS formlarında davacı yanın müvekkil şirketten alacaklı, olduğu tutarın takip dosyasındaki miktar ile uyumlu olmadığı göründüğü, davacı
yanın Bs formları incelendiğinde müvekkil şirketten 2020 yılı İçerisinde toplam 47.106,00 TL tutarında fatura tanzim ettiği göründüğü. Bu nedenle davacı yanın bizzat .kendi kayıtlarında dahi görünmeyen satış faturaları ile ilgili müvekkil şirketten hak ve alacak talep etmesi kabul edilebilir olmadığı. Tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacının icra takibi ile ticari defterlerinin dahi uyumlu olmadığı görüleceği, talep ettiği tutarın haksız olduğunun anlaşılacağı,
Yine takip konusu fatura içeriğinde sayılan ürünlerin müvekkil şirkete teslim edildiği iddiasını kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirket tarafından davalı yana 31.08.2020 tarih ve CYL2020000000144 numaralı 4.207,00 TL tutarında ekte bir örneğini
sunmuş olduğumuz e arşiv fatura tanzim edildiği. Bu nedenle işbu fatura ile ilgili olarak
müvekkil şirket de davalıdan alacaklı olup davacı yan alacak talebi haksız olduğu Yine alacak iddiasını kabul anlamına gelmemek üzere müvekkil şirket tarafından tüm tedarikçileri ile 240 vade ile çalışılmakta olduğu. Davacı ile de bu şekilde çalışmak üzere anlaşılmış ise de davacı tarafça müvekkil şirkete herhangi bir ürün teslim
edilmediği, Davacının dava konusu faturalar ile ilgili olarak alacaklı olduğu kabul edilecek olunsa dahi tarkip tarihi itibari ile 240 günlük vade süresi dolan yani muaccel olan
herhangi bir borç söz konusu olmadığı Bu nedenle davacının muaccel olmayan bir alacak ile
ilgili olarak başlatmış olduğu takip haksız ve yersiz olup yapılan itiraz bu açıdan da yerinde olduğu. Bu nedenle davacının takip tarihi itibari ile muaccel olmuş herhangi bir alacağı bulunmadığından ve itiraz haklı olduğundan eldeki davanın reddi gerektiği Yukarıda izah ettiğimiz sebeplerden dolayı dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar kötü niyetli olup haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine davacı
aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen Dosya Kapsamına göre
Dava, davacı ile davalı arasındaki ticari mal alışverişinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen , fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında davacıya ait ticari defterler ile fatura asıllarının sunulduğu BA ve BS formlarının ilgili vergi dairelerinden getirtilmiştir.
Davacının faturalar dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK'nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK'nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK'nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK'nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK'nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK'nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK'nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
03.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı incelemeye 2019 ve 2020 yıllarına ait yevmiye defterlerini getirmiştir. Defterlerin
açılış ve kapanış tasdikleri yasal sürelerinde yaptırılmıştır. Kebir ve envanter defterleri
ibraz edilmemiştir.
Davalı 2019 ve 2020 yılında e-defter mükellefidir. E-defter beratları rapor ekindedir.
Envanter defteri bursa 20. Noterliği 20.12.2019 tarih 16322 yevmiye no ile açılış tasdiki yaptırılmıştır.
Davacının cari hesap ekstreleri ve defter kayıtları uyumlu olup davalıdan dava tarihi ve takip tarihi itibari ile 52.056.68-TL alacaklı görülmektedir.
Davacı tarafından kesilen faturalar ticari senaryoda kesilmiş e-faturalardır. Ticari senaryoda kesilen faturaya kesildiği anda reddetme hakkı bulunmaktadır. Davalı bu faturaların hiçbirinde
reddetme hakkını kullanmamış tüm faturaları kabul etmiş ve defterlerine işlemiştir. Ayrıca BA formları ile de maliyeye beyanda bulunmuştur.
Davalı BS formlarında görünen rakamın 47.106.00-TL olduğunu ve takip tutarıyla eşleşmediğini belirterek itiraz etmişse de BA&BS formlarında görünen rakamlar KDV siz
rakamlardır ve o ay içinde alınna satılan mal tıtarı 5000.0-TL nin (KDV siz) altındaysa form
verilmez bu nedenle BA&BS formlarındaki toplam tutarla defterlerdeki toplam tutarlar eşit
olmaz.
Her iki tarafın BA&BS formları incelendiğinde kesilen faturaların alıcı tarafından sayı ve tutar
olarak birebir uyumlu bir şekilde maliyeye beyan edildiği tespit edilmiştir. bu durumda
davalının faturaları ve muhteviyatı malları aldığının kabulü gereceği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
TTK ' da defter tutmanın amacı işletmenin ekonomik ve mali durumunu belirlemek iken, VUK' ta defter tutma yalnızca vergi yükümlülüğü açısından gerekli bir düzenleme olarak ortaya konulmuştur. Ticari defter tutmanın VUK hükümlerince amacının gerçekleşebilmesi için defterlerin tacirin vergi yükümlülüğü hususundaki beyanı doğrultusunda ve işletmenin gerçek mali durumunu ortaya koyacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Defterlerin usulüne uygun tutulmaması veya işletmenin gerçek mali durumunu yansıtmaması durumunda tacirin vergi yükümlülüğüne esas teşkil edecek kazancı re' sen belirlenir.( Arkan, s. 319; Ayhan/Özdamar/Çağlar, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine Göre Ticari işletme Hukuku, s. 253-254; Gençtürk, s. 15; Yarbaş, s. 15-16)
Ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için karşı taraf ticari defterleri ile aksini ispat edememiş olmalıdır (HMK m. 222/3). Karşı tarafın ticari defterleri kanuna uygun olarak tutulmuş ise; karşı tarafın kanuna uygun olarak tutulmuş defterleri kendi defterlerine dayanan tarafın defter ve kayıtlarına aykırı değilse (uygun ise) defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil eder.( Kuru, HMK, C:3, s. 2474; Taşdelen, s. 286; Uyar, s. 735. )
Davacının ticari defterlerine kayıt ettiği faturaların davalının 5.000,00-TL üstündeki mal alımlarına ilişkin BA formlarında yer aldığı, davalı tarafça BA formları ile bildirimin yapıldığı, bu haliyle davalı tarafça bildirimi yapılan BA formlarında belirtilen fatura karşılığı malların davalı tarafça teslim alındığını ispata yarar kayıtlar olduğu anlaşılmıştır.
Karşı taraf, defterlerini mahkemeye ibraz etmezse yahut ticari defterleri yoksa(hiç tutmamışsa) bu durumda defterlerini kanuna uygun olarak tutmuş olan ve defter kayıtları birbirini doğrulayan tarafın delilleri kendi lehine, karşı tarafın ise aleyhine ispat vasıtası olacaktır. Defterlerini herhangi bir sebepten dolayı ibraz etmediği veya defterleri HMKm. 222' ye aykırı olduğu için karşı tarafın defter ve kayıtlarının aleyhine delil teşkil ettiği taraf, iddiasını ancak HMK’ da düzenlenen senet veya diğer kesin delillerle ispat edebilir.(HMK m.222/3). Davalı taraf savunmasını kanıtlayacak herhangi bir bir delil belgeyi dava dosyasına ibraz etmemiştir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. 03.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının icra takibi tarihi itibariyle davalıdan 52,056,68-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan gerekçeler doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ İLE;
2- Bursa 2. İcra Dairesinin 2020/... Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 52.056,68 TL asıl alacak üzerinden devamına,
3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 3.555,99 TL harçtan başlangıçta alınan 679,53 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.876,46 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5 Davacı tarafça yapılan 679,53 TL peşin harç ve 67,80 TL başvurma harcı + vekalet harcı, 638,50 TL yargılama gideri toplam 1.385,83 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 7.567,37-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022
Katip ...... Hakim ......
E-İmzalıdır. E-İmzalıdr.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.