23. Hukuk Dairesi 2015/3105 E. , 2016/3016 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tazminat, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 04.11.2014 gün ve 2014/4792 Esas, 6928 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, inşaata başlamadığı gibi kendi payına düşecek daireleri üçüncü şahıslara sattığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile cezai şartın tahsiline ve tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 10.01.2014 tarihli duruşmadaki beyanında; akdin geriye yönelik feshinin kabul edilmesi halinde, ifaya ekli cezanın reddi ile imalat bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dava tarihi itibariyle inşaat başlanmadığı, yargılama sırasında davalı yüklenicinin inşaatı sözleşme şartlarına göre %93,33 seviyesine getirdiği, kat irtifakı kurulmadığı, tarafların iradelerinin sözleşmenin geriye etkili feshi konusunda birleştiği gerekçesiyle, asıl ve ek sözleşmenin geriye etkili feshine, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, cezai şart isteminin reddine, davalının yaptığı masrafları sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebileceği, ancak yöntemine göre açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta dava açmakta muhtariyetine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 04.11.2014 tarih ve 2014/4792 E., 6928 K. sayılı ilamıyla, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, “sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verildiğinden, davalı yüklenici, karşı tarafın mal varlığında kalan ediminin nedensiz zenginleşme hükümlerine göre parasal karşılığını isteyebilir. Davalının bu talebi sözleşmenin tasfiyesine yönelik olup, ayrıca harç yatırılmasına gerek olmadan talepte bulunabileceğinden, bu yöndeki talebin değerlendirilmemesi hatalı” olduğu gerekçesiyle davalı yararına bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 3,20 TL harç ve takdiren 261,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.