Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/488 Esas 2015/2102 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/488
Karar No: 2015/2102
Karar Tarihi: 25.02.2015

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/488 Esas 2015/2102 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/488 E.  ,  2015/2102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/06/2014
    NUMARASI : 2007/545-2014/468

    Davacı İ.. B.. vekili Avukat Ayfer tarafından, davalılar M.. Ş.. vdl aleyhine 09/11/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince;
    a) Dava, haksız eylem nedeniyle yaralanan dava dışı polis memurlarına 2330 sayılı Yasa gereğince ödenen nakdi tazminatın, haksız eylem sorumlusu olan davalılardan alınması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ortaklaşa ve dayanışmalı olarak (müştereken ve müteselsilen) sorumlu tutulup istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 50. ve 51. (6098 s. TBK m. 61, 62) düzenlenmiş bulunan teselsül kuralları, birden çok kişinin birlikte bir zarara yol açmaları ve aynı zarardan dolayı sorumlu olmaları durumuna ilişkin olup zarara yol açanlar ile zarar gören arasındaki ilişkinin düzenlenmesine yöneliktir. Eldeki davada, zarar görene ödenen tazminat, zarar verenlerden rücu yoluyla istendiğine göre zarar verenler arasında teselsülden söz edilemez. Zarar verenler kendi kusurları oranında sorumludurlar.
    Mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, davalıların belirlenecek kusurları oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekirken, ortaklaşa ve dayanışmalı olarak sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    b)Rücuen tazminat davalarında davacının zararının ödeme gününde oluştuğu benimsenerek, kabul edilen tazminata ödeme gününden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin hüküm altına alınan tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi de usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.