23. Hukuk Dairesi 2015/4921 E. , 2016/3009 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı kooperatif vekili Av. .... ile davacı vekili Av. ...."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin 2010 yılı Haziran ayında kooperatif üyeliğinden ayrıldığını, üyelikten ayrılma tarihine kadar yaptığı ödemelerin tahsili kapsamında 48.620,00 TL asıl alacak ve 2.017,73 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 50.637,73 TL"nin tahsili amacıyla davalı kooperatif aleyhinde icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili talep ve dava etmiş, 12.12.2013 tarihli oturumda, icra takip tarihine kadar işlemiş faize ilişkin isteminden feragat etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, çıkma payı alacağının muaccel hale gelmediği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin ... tarih ve ...E.,.. K. sayılı ilamıyla, davalı kooperatifin 22.01.2011 tarihli genel kurulunda alınan kararın ödeme yapılmaması ya da ödemelerin ertelenmesi niteliğinde olmadığı, ödeme yapılmasına karar verilmiş olup, çıkma payının ödenmesinin benimsendiği, usulüne uygun olarak alınmış bir erteleme karar bulunmadığından, 1163 sayılı Yasa"nın 17/1. ve 15/1. maddeleri uyarınca tespit edilen çıkma payı alacağı ile ilgili olarak bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı kooperatifin bilirkişi raporunda belirtilen asıl alacak tutarı olan 48.620,00 TL"yi 15.08.2013 tarihine ödediği gerekçesiyle, asıl alacak miktarı yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, işlemiş faize ilişkin istemin feragat nedeniyle reddine, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, asıl alacağa takip tarihinden 15.08.2013 tarihine kadar uygulanacak yasal faizin davalıdan tahsiline dair verilen karar, bu kez, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin ... tarih ve ...E., ... K. sayılı ilamıyla, 12.12.2013 tarihli duruşmada tefhim edilen kısa kararın 5. bendinde, “işbu dava dosyası yönünden belirlenecek vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının
icra dosyası yönünden vekalet ücreti talebinin reddine” karar verildiği, gerekçeli kararda ise, davacı yararına 5.598,20 TL vekalet ücretine hükmedildiği halde, kısa kararda değinilen icra dosyasına ilişkin vekalet ücreti ile ilgili olarak herhangi bir ibare yazılmamak suretiyle kısa ve gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki yaratıldığı, bu durumda, 10.04.1992 gün ve 1991/7 E., 1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararı çerçevesinde, mahkemece, bu kısa karar ile bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, son bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, takibi konu asıl alacak ödendiğinden, asıl alacak istemi yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, icra takip tarihine kadar işlemiş faize ilişkin istemin feragat nedeniyle reddine, icra takibine konu asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanan %40 icra inkar tazminatının ve icra takip tarihinden ödeme tarihi olan 15.08.2013 tarihine kadar işleyecek yasal faizin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.