19. Hukuk Dairesi 2016/3670 E. , 2016/7489 K.
"İçtihat Metni"
TARİHİ : 21/01/2015
NUMARASI : 2013/334-2015/19
ASIL DOSYA DAVACISI :H.. Y.. vek. Av. S.. N..
BİRLEŞEN DOSYA DAVCISI :M.. K.. vek. Av. M.. Y..
ASIL VE BİRLEŞEN DOSYA DAVALISI : H.. T.. vek. Av. E.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dava davacıları vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl dava davacısı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine.. sayılı dosyasından .. bedelli bonoya dayalı olarak takibe girişildiğini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davalının müvekkiline ait şirkette yaşanan bazı ekonomik sorunlar nedeniyle borçlu oldukları şirketlerle arabuluculuk yapmak üzere müvekkilinin şirketinde çalışmaya başladığını, bu doğrultuda borçlu olunan davadışı bir şahsa teminaten verilmiş senedi ödeyip geri almak üzere müvekkilince davalıya para verildiği, senedin bu verilen paranın ödendiği halde, davalı tarafından iade edilmeyip kötüniyetle bahse konu takibe konulduğunu, davalının bu senedi müvekkilinden aldığı para ile ödeyip geri müvekkiline iade edeceğine dair imzalı taahhütnamesi de olduğunu belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava davacısı vekili, müvekkilinin takip konusu senette kefil konumunda olup, davalıya hiçbir borcunun olmadığını, senette asıl borçlu olan H.. Y.." un açtığı menfi tespit davası ile işbu davanın birleştirilmesini, davalının H.. Y.." a imzalayıp verdiği .. tarihli belgede davalının senet nedeniyle kendisinin alacaklı olmadığını açıkça ikrar etmiş olduğunu, takibin kötüniyetli olduğunu belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl/birleşen davalı vekili, müvekkilinin davacının şirketinde çalıştığını, sözkonusu senet bedelinin davacı tarafından ödendiği iddiasının gerçekdışı olup, ileride müvekkiline ödeneceği inancıyla müvekkili tarafından davadışı İ.. T.." e ödendiğini, senet arkasında İ.. T.." in buna dair yazı da yazdığını, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu, davacının iddialarını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; gerek dosya içindeki toplanan delillerden ve gerekse tanık anlatımlarından borç ilişkisinin gerçek olduğu sonucuna varılması, temlik iddialarının ispatlanamamış olması ve geçerli bir senedin varlığı gözönüne alınarak, ispatlamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davacılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen davalar, icra takibine konu olan bonodan dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Takibe konu bonoda asıl ve birleşen dava davacılarının keşideci konumunda oldukları, lehtarının davadışı İ.. T.., takip alacaklısı hamilin ise davalı H.. T.. olduğu anlaşılmaktadır. Kambiyo senetlerine karşı bedelsizlik iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Davacılar, .. tarihli taahhütname ve ..tarihli protokol başlıklı belgeler sunmuşlardır. Mahkemece belgelerin asılları getirtilip, imza itirazları incelenerek kambiyo senedi üzerindeki etkisi üzerinde de durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün asıl ve birleşen dava davacıları yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, .. gününde oybirliğiyle karar verildi.