23. Hukuk Dairesi 2015/4651 E. , 2016/3008 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescile ilişkin asıl, alacağa ve itirazın iptaline ilişkin birleşen davaların bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen 2010/110 E., davanın kabulüne, birleşen 2010/201 E., davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün birleşen 2010/110 E. sayılı davada taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili Av. ... ile birleşen davada davalı vekilleri Av. ... ile Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili yüklenici ... ile davalı arsa sahibi ... arasında 30.12.2003 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, yüklenicinin inşaat ruhsatından itibaren 48 ay içerisinde davalı arsa sahibine düşen daireleri teslim edeceği, arsa sahibinin de teslimden itibaren 10 gün içerisinde yükleniciye düşen taşınmazın tapusunu devredeceğinin kararlaştırıldığını, 03.08.2004 tarihinde yapı ruhsatı alınarak sözleşmeye uygun imalat yapılmasına rağmen arsa sahibinin kendisine ait bağımsız bölümleri teslim almayarak temerrüde düştüğünü, yükleniciye ait parselin tapusunu vermediğini ileri sürerek, 3913 ada 2 parselin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/110 E. sayılı davasında davacı vekili, davalı yüklenicinin 30.12.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözlşemesi uyarınca, müvekkiline isabet eden bağımsız bölümleri en geç 03.08.2008 tarihinde teslim etmesi gerekirken, teslimin halen gerçekleşmediğini, yapı kullanma izin belgesinin alındığı 22.01.2010 tarihine kadar müvekkiline 53 daire, 3 dükkan için gecikme kirası bedeli ödenmesi gerektiğini, ayrıca, binada eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, davalı yüklenicinin işleri tamamlamadan inşaatı terk ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kira bedeli istemi yönünden 250.000,00 TL, eksik ve ayıplı iş bedeli istemi yönünden 50.000,00 TL olmak üzere, toplam 300.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, bozmadan sonra, ıslah yoluyla istemini 596.890,41 TL"ye artırmıştır.
Birleşen davada davalı vekili, müvekkili yüklenicinin, davacıya düşen bağımsız bölümleri süresinde teslime hazır hale getirdiğini, ancak, asansör kulesi ile ilgili tadilat
projesi davalı tarafından imzalanmadığından, yapı kullanma izin belgesinin alınamadığını, herhangi bir eksik ya da ayıplı iş bulunmadığını savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir.
Birleşen ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/201 E. sayılı davasında davacı vekili, davalı yüklenici tarafından ödenmesi gereken, 23.351,94 TL tutarındaki emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunması katkı payının müvekkilince ödendiğini, bu bedelin tahsili amacıyla hakkında başlatılan icra takibine karşı davalının haksız olarak kısmen itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan eksik ve kusurlu işlerin giderilmesi için gerekli bedel, gecikme nedeni ile kira alacağı ve yükleniciye ait vergiler ile işlemiş faizlerin toplamı olan 153.021,68 TL"nin davacıdan alınarak davalıya verilmesi koşuluyla asıl davadaki tescil isteminin kabulü ile 3913 ada 2 parselin tapu kaydının iptali ile asıl davada davacı adına tesciline, birleşen davadaki istemler, birlikte ifa kuralı gereğince asıl davada hüküm altına alındığından, bu istemler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine dair verilen karar, asıl davada davalı-birleşen davalarda davacı arsa sahibi vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 12.01.2013 tarih ve 2012/5802 E., 2013/765 K. sayılı ilamıyla, sair temyiz itirazlarının reddine, diğer temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede, asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği halde tek bir hüküm kurulmasının ve birleşen ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/201 E. itirazla duran takibin devamını sağlayacak bir karar verilmesi gerekirken bu dava yönünden tahsil kararı verilmesinin hatalı olduğu, bağımsız bölümlerin yapı kullanım izin belgesinin yargılama sırasında alındığı ve eksik ve kusurlu işler nedeniyle birlikte ifaya karar verildiği halde asıl davada, dava açılmasına neden olmayan davalı arsa sahibi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olmadığı, ayrıca, arsa sahibinin tadilat projesine onay vermemesi nedeniyle temerrüde düştüğü 31.07.2008 tarihi ile tadilat projesine onay verdiğini yükleniciye bildirdiği 02.03.2009 tarihi arasında geçen sürenin inşaatın teslimi gereken süreye eklenmesi suretiyle teslimi gereken yeni süre bulunarak, birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/110 E davada davacı arsa sahibinin gecikme tazminatı alacağının buna göre hesaplanması gerekirken, bir aylık gecikme kirasının hüküm altına alınmasının doğru görülmediği belirtilerek, asıl davada davalı-birleşen davalarda davacı arsa sahibi yararına bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmede, yüklenicinin inşaat ruhsatından itibaren 48 ay içerisinde arsa sahibine düşen bağımsız bölümleri teslim edeceğinin kararlaştırıldığı, inşaat ruhsatının 03.08.2004 tarihinde alındığı, buna göre teslimin 03.08.2008 tarihinde gerçekleşmesi gerektiği, ancak, arsa sahibinin, yüklenici tarafından gönderilen 24.07.2008 ve 31.07.2008 tarihli ihtarnamelere rağmen, tadilat ruhsatına onay vermeyerek temerrüde düştüğü, bilahire, tadilat ruhsatına onay verdiğini 03.03.2009 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamesi ile yükleniciye bildirdiği, bu durumda, 31.07.2008 tarihi ile 03.03.2009 tarihleri arasında geçen süre inşaat süresine eklendiğinde, işin en geç 04.03.2009 tarihinde teslim edilmesi gerektiği, 21.01.2010 tarihinde sığınak raporunun alınması ile yüklenicinin inşaatı tamamladığının kabulü gerektiği, 04.03.2009 tarihi ile 21.01.2010 tarihleri arasıdaki 10 ay 17 günlük gecikme kirası alacağının toplam 519.086,48 TL olduğu, bozma ilamından sonra birleşen 2010/110 E. sayılı davadaki istemin
ıslah yoluyla artırlamasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile birleşen davalarda hükmü altına alınan miktarların ödenmesi halinde, 3913 ada 2 parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/110 E. sayılı davasının kabulü ile 519.086,48 TL"nin 23.02.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/201 E. sayılı davasında, davalının icra takibine yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 697,81 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/110 E. sayılı davasında taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/110 E. sayılı davasında, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Birleşen 2010/110 E. sayılı dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, gecikme tazminatı istemi yönünden 250.000,00 TL, eksik ve ayıplı iş bedeli istemi yönünden 50.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL"nin tahsilini talep etmiş, Dairemizin 12.01.2013 tarihli bozma ilamından sonra sunduğu 10.09.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, gecikme tazminatı istemini 519.086,48 TL"ye, eksik ve ayıplı iş bedeli istemini ise 77.803,93 TL"ye artırarak toplamda 596.890,41 TL"nin tahsilini istemiş, mahkemece birleşen davada ıslah edilen bu tutarın davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E., 1948/3 K. ile 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararlarında açıklandığı üzere bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Bu nedenle davacının ıslahtan önceki talebi dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/110 E. sayılı davasında, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan birleşen 2010/110 E. sayılı davada davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.