23. Hukuk Dairesi 2015/2062 E. , 2016/3004 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 28.11.2014 gün ve 3467 Esas, 7646 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada, davacı .... A.Ş. vekili, takip borçlusuna ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen 08.06.2007 tarihli sıra cetvelinde,... A.Ş."den ipotek temlik alan davalıya birinci sırada yer verildiğini, davalının temlik aldığı bu ipoteğin karşılığı olarak ... Bank A.Ş."ye 69.430,00 TL ödeme yapmış olmasına rağmen, sıra cetvelinde diğer alacaklıların zararına olacak biçimde davalıya toplam 183.460,31 TL pay ayrıldığını ileri sürerek, müvekkilinin 22.820,45 TL tutarındaki alacağının sıra cetvelinde davalıya ayrılan paydan ödenmesini talep ve dava etmiş, davacı yargılama esnasında alacağını ... A.Ş."ye temlik etmiştir.
Birleşen davada, davacı ... vekili, davalının alacağının sıra cetvelinde yazılı miktar kadar olmadığını, zira temlik aldığı ipotekte asıl alacak miktarının 69.439,00 TL olduğunu, davalının ipotek borçlusunu temerrüde düşürmediğinden faiz talebinin yerinde olmadığını, takip talebinde istenen faizin dayanağı ve oranı belli olmadığı gibi miktarının da fahiş olduğunu, ayrıca rehnin kapsamında yer almamasına rağmen ipotek masrafları ve bunlara işletilen faizin de talep edildiğini, borçlunun, bu haksız takibe itiraz etmemesi üzerine alacağı 183.460,31 TL"ye ulaşan davalıya sıra cetvelinde bu miktarda pay ayrıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılmayan davacıların dava açmakta hukuki yararları bulunmadığını, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla takip borçlusunun bankaya olan borçlarını ödeyen müvekkilinin, alacağı temlik aldığı bankanın kredi sözleşmesi kapsamındaki rehin dahil tüm haklarına halef olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile 11.142,71 TL"nin asıl ve birleşen davanın davacıları arasında garameten pay edilmesine dair verilen karar, birleşen davada davacı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 13.12.2010 tarih ve 9817 E., 14114 K. sayılı ilamıyla, ipotek alacağını temlik almak suretiyle alacaklı konumuna geçen davalının alacağının hesaplanmasında satış tarihine kadar yasal faiz oranının uygulanması gerektiği, dava dışı alacaklı bankanın kendi borçlusuna kredi sözleşmesine istinaden uyguladığı kredi faiz oranından yararlanamayacağı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile sıra cetvelinde davalıya fazladan ödenen 95.468,78 TL"nin asıl ve .../...
birleşen davanın davacılarına garameten ödenmesine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 17.05.2013 tarih ve 2336 E., 3288 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, sıra cetveline itiraz davalarında tayin olunacak vekalet ücretinin, maktu tarife üzerinden belirlenmesi gerektiği, karar ve ilam harcının da maktu olarak belirlenip hükmedilmesi gerektiği, açıklanan durum karşısında, mahkemece, hükmün fıkrasının ikinci bendinde asıl davada davacı ...Ş. ve unvanı maddi hata sonucu ..... A.Ş. olarak yazılan, birleşen davanın davacısı ... yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve hükmün 3-a bendinde birleşen davanın davacısı ... yararına tekrar maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı ve çelişkili olduğu gibi, hükmün 4-c bendinde bakiye karar ve ilam harcının maktu yerine nispi olarak belirlenip hükmedilmesinin de hatalı olduğu belirtilerek asıl ve birleşen davada davalı yararına bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; dosya kapsamına göre; davalının 2006/15677 E. sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile dava dışı... tarafından yapılan icra takibinde, asıl borçlu dava dışı.... Şti"ne kefil olması nedeni ile borcu ödeyerek ipoteği 12.06.2006 tarihinde temlik aldığı ve alacaklı konumu ile takibe devam ettiği, davalının sıra cetveline esas alacağının hesaplanması sırasında satış tarihine kadar yasal faiz uygulanmak sureti ile alacağın tespit edilmesi gerektiği, bu şekilde icra müdürlüğünce yapılan hesaplamanın yanlış olduğu, bilirkişi raporuna göre davalı alacaklının alacağının 87.991,53 TL olduğu ve kendisine sıra cetvelinde 95.468,78 TL fazla pay ayrıldığı gerekçesiyle, bu tutarın her iki davacı alacaklıya dosya yargılama giderleri ile birlikte garameten ödenmesine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 28.11.2014 tarih ve 3467 E., 7646 K. sayılı ilamıyla diğer temyiz itirazlarının reddiyle, yerel mahkemenin hüküm fıkrasının 4-c (teselsüle göre 5-c olması gereken) alt bendinde davalı yanca ödenmiş olması halinde 5.643,80 TL harcın davacıya iadesine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek, yerel mahkemenin hüküm fıkrasının 4-c (teselsüle göre 5-c olması gereken) alt bendinde yer alan “davacıya” ibaresi “davalıya” şeklinde düzeltilerek onanmıştır.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 64,00 TL harç ve takdiren 522,00 (261,00x2) TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.