Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5350
Karar No: 2018/9112
Karar Tarihi: 14.11.2018

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5350 Esas 2018/9112 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Cezaevi firarisi olan sanığın kolluk kuvvetlerine gerçek dışı bir isim vererek kimliğini sakladığı ancak tutanak oluşturulmadan önce gerçek kimlik bilgilerinin tespit edilerek tutanakların buna göre düzenlendiği belirtildi. Bu nedenle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçuna teşebbüsün oluşmayacağı kabul edildi. Ancak sanığın gerçeğe aykırı beyan etmesi nedeniyle Kabahatler Kanunu'nun \"kimliği bildirmeme\" maddesine uygun kabahat oluştuğu ve sanığa idari para cezası verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise Türk Ceza Kanunu'nun \"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\" maddesi (206. madde), Kabahatler Kanunu'nun \"kimliği bildirmeme\" maddesi (40. madde) ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun hükümleri (321. ve 322. maddeler) olarak belirtildi.
11. Ceza Dairesi         2018/5350 E.  ,  2018/9112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.02.2018 tarihli 2015/11-256 sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nin 206. maddesinin başlığı “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” olup, "bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi..." şeklinde düzenlenmiştir. Aynı maddede yaptırıma bağlanan suçun oluşabilmesi için sanığın resmi belge düzenlemeye yetkili kamu görevlisine yalan beyanda bulunması ve bu beyanın yetkili kamu görevlisinin görevi sırasında resmi belge düzenlediği sırada yapılması şarttır. Kişinin beyanı üzerine düzenlenen resmi belge, bildirimin doğruluğunu kanıtlama gücüne sahip olmalıdır. Başka bir anlatımla, beyanın doğruluğu bu belge ile ispat edilmelidir. Kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunlu ise ve bu araştırma sonucunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenmiş ise; yalan beyan suçu oluşmayacaktır. Çünkü bu durumda kişinin yalan beyanına itibar edilemeyeceğinden, memurun araştırma zorunluluğu nedeniyle, belge ispat vasıtası olarak kullanılamamaktadır.
    Somut olayda, cezaevi firarisi olan sanığın polisleri görünce kaçması sonucu yakalandığında yapılan işlemler sırasında kolluk görevlilerine ismini kardeşi olan "..." olarak bildirmesi, ancak henüz tutanak oluşturulmadan polis memurlarının sanığı adresine götürmeleri ve sanığın babasının sanığın isminin "..." olduğunu söylemesiyle, gerçek kimliğinin tespit edilerek tutanağın gerçek kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması; sanığın gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isme göre düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmadığı gibi böyle bir belgenin düzenlenmesine başlanmamış olması karşısında; resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçuna teşebbüsün oluşmayacağı, görevleriyle bağlantılı olarak kimliğine ilişkin soru soran polislere, sanığın kimlik bilgileri ile ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulunmaktan ibaret eyleminin, Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen “kimliği bildirmeme” kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun"un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, aynı Kanunu"nun 20/2-c maddesinde yazılı zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 08/01/2013 tarihinden, hüküm tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 14.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi