Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19923
Karar No: 2018/340
Karar Tarihi: 29.01.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19923 Esas 2018/340 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/19923 E.  ,  2018/340 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı, müvekkiline ait ambulansın trafik kazasında ağır şekilde hasarlandığını, araç ve kasası ile kasada bulunan tıbbi malzemelerin zarar gördüğünü, araç için 32.250,00 TL., kasa tank kısmı için 76.166,00 TL. sigorta bedeli olduğunu belirterek toplam 108.416,00 TL. sigorta bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. 09.10.2013 tarihli duruşmada ihbar tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesini ve 200,00 TL. çekici ücretinin de davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin gerçek zarardan sorumlu olduğunu, sigorta bedelinin mutlaka ödenmesi gereken meblağ olmadığını, araçtaki ekipmanın tamamının zarar görmediğini, eksper raporuna göre 6.950,00 TL. ekipman zararı olduğunu, davacı talebinin fahiş bulunduğunu, sovtaj değerinin mahsubunun gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin 14/05/2015 tarih ve 2015/232 esas 2015/7427 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile 28.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nun 297/II maddesi); hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu

    olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalı ve tereddüt yaratıcı olmamalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Yerel mahkeme; Dairemizin bozma ilamından önce 28/05/2014 tarihli kararında; “Davanın kısmen KABUL, kısmen REDDİNE, 60.933,00 TL tıbbi ekipman, 19.600,00 araç bedeli, 200,00 TL aracın çekme bedeli olmak üzere 80.733,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, ”karar vermiş; Daire’mizin 14/05/2015 tarih ve 2015/232 esas 2015/7427 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda ise; davanın kısmen kabul kısmen reddine, mahkememizin 2012/245 E-2014/775K.ve 28/05/2014 tarihli kararının hüküm kısmının 2.maddesinde "...19.600,00TL araç bedeli" kısmının iptali ile 28.000,00 TL araç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurmuştur. Bozmadan sonra verilen kararda davacı lehine hükmedilen miktar tam olarak belirtilmediğinden mahkemece kurulan hüküm müphem olup; infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma kapsam ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 29/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi