15. Hukuk Dairesi 2020/412 E. , 2020/962 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, yükleniciden bağımsız bölüm alan üçüncü kişi tarafından yüklenici ve arsa sahibi aleyhine açılan tapu iptâl ve tescil olmazsa tazminat talebine ilişkindir. Davacı bağımsız bölüm alan 3. kişi, davalılar ise yüklenici ve arsa sahibidir.
Davacı vekili; davalı ... arsa maliki olup, yüklenici ...İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile Antalya 1. Noterliği"nin 01.11.2005 tarih, 30866 yevmiye nolu taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, davacı müvekkilinin konut ihtiyacı nedeniyle yüklenici tarafından inşaa edilen ve genel iskan belgesi alınan Antalya ili Merkez Demircikara Mahallesi, 1820 ada 12 parselde kayıtlı binanın 1 nolu bağımsız bölümünü Antalya 13. Noterliği"nin 28.08.2007 tarih, 19796 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, satış bedelinin tamamen ödendiğini ve 31.08.2007 tarihine kadar tapu verileceğinin taahhüt edilmesine rağmen bugüne kadar satışa konu bağımsız bölümün davacıya devredilmediğini belirterek; dava konusu Antalya Demircikara Mahallesi, 1820 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 1 nolu bağımsız bölümünün tapu kaydının iptâli ile davacı adına tesciline, tescil talebinin kabul edilmemesi halinde 100.000,00 TL"nin 28.08.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; davacı vekili 28.12.2015 tarihli dilekçesi ile de, yüklenici ve arsa maliki arasındaki eser sözleşmesindeki yüklenicinin tüm borçlarının halefiyet gereği davacı tarafından ödendiğini, davalı arsa malikinin kötü niyetli olarak tapuyu vermekten kaçındığını, davalı Kaş Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan 100.000,00 TL taşınmazın bedelinin tahsiline ilişkin davayı atiye bıraktıklarını, tapu iptâl ve tescil davası yönünden karar verilmesini istediklerini bildirmiştir.
Davalı Kaş Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi; davalı ... ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği şirketin tüm edimlerini yerine getirdiğini, taşınmazın genel iskanının alındığını, ancak arsa malikinin en son tapuyu vermediğini, bu hususta Antalya 3. Noterliği"nin 22.08.2007 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, davacıya tapu devri yapılamamasında şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını, şirket adına verilmesi gereken tapunun davacı adına tescil edilmesine itirazlarının olmadığını belirterek; taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili; davalı yüklenici şirketin süresi içerisinde edimlerini yerine getirmediğini, inşaatta eksik işler bıraktığını, bunun üzerine Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/1478 D. iş sayılı dosyasında binadaki eksiklik ve geç teslimden kaynaklanan zararların tespitini yaptırdıklarını, inşaat sözleşmesi gereği yapı sözleşmeye uygun halde tamamlandığı zaman 1 nolu bağımsız bölümün tapusunun yüklenici şirkete verileceğinin kabul edildiğini, dava konusu yerde halen Kaş Yapı İnşaat Şirketi yetkilisi Turgay Türkfiliz"in ikametgah ettiğini, davacı ile gerçek bir satış sözleşmesi yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümlerin temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteminden kaynaklanmaktadır.
Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karar davacı ve davalı ... vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında Antalya 1. Noterliği"nce tanzim edilmiş olan 01.11.2005 tarih ve 30866 yevmiye nolu taşınmaz Mal Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşme ile inşaa edilen taşınmazdan yüklenici payına isabet eden 1 nolu bağımsız bölümün noter senedi ile satın alındığından bahisle tapusunun iptâl ve tescilinin talep edildiği belirlenmiştir. Dava başlangıçta davalı yüklenici ve arsa sahipleri aleyhine açılmış ve davalı yüklenici şirketin 11.08.2014 tarihinde sicilden terkin edilmesi üzerine davacı vekili yüklenici aleyhine açılan davanın atiye terk edildiğini beyan etmesi üzerine yargılamaya devam edilerek bu davalı açısından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
TMK"nın 692. maddesi hükmü gereğince, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşlarının kabulüne bağlıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davalarda "önemli tasarruflardan" olduğundan, sözleşmenin tarafı olan tüm arsa sahipleri tarafından açılması ya da açılan davaya onay vermeleri ve davada tapuyu devir eden yüklenicinin de taraf olması zorunludur.
Öte yandan; dava ehliyeti; 6100 sayılı HMK 51. maddede açıkça düzenlenmiş olup kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci aracılığı ile bir davayı takip etme ve usul işlemlerini yapma ehliyetini ifade eder. Dava ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki TMK"nın 9. maddesinde düzenlenen medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır. Buna göre; medeni hakları kullanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi dava ehliyetine sahip kabul edilmelidir. 6100 sayılı HMK 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Dava şartları davanın başlangıcından sonuna kadar bulunması gereken şartlarıdır. Bir başka deyişle dava açan ve davalı konumunda bulunan her gerçek yada tüzel kişi bu davanın devamı ve hüküm kesinleşinceye kadar bu ehliyetini korumuş olmalıdır.
Bu hükümler ve açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davanın açıldığı tarih itibariyle dava ehliyeti bulunan davalı yüklenici şirketin davanın devamı sırasında ve hükümden önce terkin edildiği anlaşılmakta olup, davacı vekilinin talebi üzerine bu davalı açısından dava atiye terk edilmiş ve verilen hükümde bu davalı açısından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulmuştur. Davalı yüklenici şirket sicilden terk edilmekle dava ehliyeti ortadan kalkmış durumdadır. Bu durum taraf teşkiline ve dava şartlarına ilişkin bulunduğundan davanın her aşamasında re"sen nazara alınması gereken bir durum olduğundan Dairemizce de re"sen nazara alınarak taraf teşkili yönünden davacının yüklenici şirket yönünden davayı atiye terk etmesi hukuki sonuç doğurmayacaktır.
Aksi düşüncelerle davalı şirketin sicilden terkininden sonra davacı tarafın talebi üzerine bu davalı açısından atiye terk edildiğinden bahisle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamış, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bu yönden kararın bozulması gerekmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş, davacı şirketin davanın devamı sırasında terkin edilmekle dava ehliyetini kaybettiği anlaşılmakla davacı vekiline davacı şirketin ihya edilerek yeniden sicile kaydının sağlanması ve usulünce taraf teşkili sağlanarak devamla esas hakkında karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ..."ye iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.