16. Ceza Dairesi 2019/6288 E. , 2021/2836 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanıkların TCK"nın 314/2, 62, 53/1-2-3, 58/9, 63,
3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca
mahkumiyetlerine yönelik istinaf başvurularının ayrı
ayrı esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar ... ve ... müdafiilerinin, ceza miktarları itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma taleplerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca reddine;
Temyiz taleblerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/1. maddesinde yazılı olduğu üzere "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." hükmü uyarınca gerekçeli kararın 24.03.2019 tarihinde usulüne uygun olarak sanık müdafiine tebliğ edildiği, ancak sanık müdafiince süresinde temyiz isteminde bulunulmadığı, kesinleştirme üzerine yakalananan sanık tarafından verilen 17.05.2019 tarihli temyiz dilekçesinin de süresinde olmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olan temyiz talebinin anılan Kanunun 298. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanıklar ..., ..., ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dâhil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
Hükümden sonra istinaf aşamasında dosyaya giren sanıklara ilişkin düzenlenen ByLock değerlendirme ve tespit tutanaklarının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafiilerine okunup diyecekleri sorularak değerlendirildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebepten CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2.
Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.