19. Hukuk Dairesi 2015/18450 E. , 2016/7481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirket tarafından, müvekkili şirkete 29.11.2012 tarihli sipariş sözleşmesi ile çeşitli ölçü ve ebatlarda kutu siparişi verildiğini, müvekkili şirketin 40x25 ölçülerinde 40.000 adet ve 25x40 baskısız 10.000 adet siparişi teslim ettiğini, bedeli ödenmediğinden davalı şirket aleyhine davadışı icra takibini yaptığını, davalının da itiraz etmeksizin takip borcunu ödediğini, bahse konu sipariş sözleşmesindeki 40.000 adet 45x45 ölçülerinde kutunun ise davalı tarafça teslim alınmadığını, bu nedenle fatura da düzenlenemediğini, teslim alınması için ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça ihtarnameye verilen cevapta taraflar arasındaki sözleşmenin inkar edildiğini ve malın teslim alınmayacağının bildirildiğini, malların davalı şirket yetkilisi ....... imzası ile 29.11.2012 tarihli satış sözleşmesi ile sipariş edilen mallar olduğunu belirterek, davalı tarafça 45x45 ölçülerindeki bahse konu kutuların teslim alınmaması ve bedellerinin ödenmemesi nedeniyle 9.752-TL" nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında sipariş ve satış sözleşmesi bulunmadığını, müvekkile ait fabrikada hiçbir personelin anılan sözleşmeye imza atmadığını, HMK.14 maddesine göre şube konumundaki müvekkili fabrikasının adresinin Söke olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ...... mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında önceden sipariş edilmiş ve tahsil edilmiş başka malların dayanak gösterilerek, infaz olunan icra dosyası delil olarak sunularak, talep edilmeyen sözleşme ile sipariş edilmeyen ürünlerin sipariş edilmiş gibi gösterilmeye çalışılmasının kötüniyetli bir davranış olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının sözleşmeye dayalı alacağının bulunduğunu iddia ettiği, delil olarak dayandığı .... İcra Müdürlüğü" nün 2013/12629 sayılı dosyası incelendiğinde davaya konu alacağın sözleşmeye bağlandığını gösterir bir delilin görülmediği, ticaret sicil müdürlüğünden gelen yazı cevabında belirtilen davalı şirket yetkililerince imzalanmış yazılı bir sözleşmeye rastlanılmadığı, davalı tarafın sözleşmesel ilişkiyi reddetmiş olduğu da dikkate alınarak, taraflar arasında davaya konu alacak ile ilgili sözleşmeye dayalı bir ilişki bulunmadığı sonucuna varıldığı, HMK 10. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığı, genel yetki hükümlerinin uygulanması gerektiği, dava dilekçesinde davalının gösterilen adresinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu kanaatine varıldığı gerekçeleriyle, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, işbu mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde yetkili ve görevli ..... Asliye Hukuk Mahkemesi" ne dosyanın gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında aynı sipariş sözleşmesinden kaynaklanan satış ilişkisinde davadışı bir icra takibi başlatıldığı ve davalı tarafça ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durum taraflar arasında süregelen bir akdi ilişkinin mevcut olduğunu gösterir. Somut olayda bu akdi ilişki çerçevesinde davacının tazmin edilmesi gereken bir zararının bulunup bulunmadığı araştırılacak olup, TBK 89. madde uyarınca davacının ikametgahı mahkemeleri yetkili olacağından, mahkemece işin esasına girerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.