Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/320
Karar No: 2016/1737
Karar Tarihi: 28.03.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/320 Esas 2016/1737 Karar Sayılı İlamı

 

 

20. Ceza Dairesi         2016/320 E.  ,  2016/1737 K.
"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma
b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet (Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ...., ....,...,..., ..., ..., ..., ...,....,... hakkında)
b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet (Sanıklar ...ve M...hakkında)
c) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik uygulanması (Sanıklar ...., ...,..., ... hakkında)
d) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat (Sanık ...hakkında)

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanıklar...., ...,..., ..., ...ve... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen kararların incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen ... Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785 E. 2012/101 K. sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazlarla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
B) Sanık....hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
C) Sanıklar...,....,..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ...,..., ...., ...,...,... ve .... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafii, sanıklar yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
D) Sanıklar...,..., ....ve.... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanık...in üzerinde 02.03.2010 tarihinde iki fişek halinde net 0,9 gram esrar, 12.03.2010 tarihinde ise kullandığı araçta net toplam 431,37 gram esrar ele geçirildiği anlaşılmakla; iletişim tespit tutanakları içeriği ve araçta bulunan diğer sanıkların beyanları, esrar kullandığının tespitine dair rapor, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gibi, telefon konuşmalarında geçen ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusu olduğu iddia edilen maddelerin ele geçirilmemiş olması nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyecekleri, 02.03.2010 tarihinde üzerinde ele geçen esrarı satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin delil elde edilemediği gözetilerek, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden sabit olan 12.03.2010 tarihli eylemi nedeniyle hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın bir suç işleme kararı icrası kapsamında birden fazla uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği kabul edilerek, hükmolunan cezasından TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması suretiyle fazla ceza belirlenmesi,
b) Sanık ...un ikametinde, 08.04.2010 tarihinde net 0,2 gram esrar, 25.03.2010 tarihinde ise net 37,6 gram esrar ele geçirildiği anlaşılmakla; iletişim tespit tutanakları içeriği, esrar kullandığının tespitine dair rapor, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gibi, telefon konuşmalarında geçen ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusu olduğu iddia edilen maddelerin ele geçirilmemiş olması nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyecekleri, 08.04.2010 tarihinde ikametinde ele geçen esrarı satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin delil elde edilemediği gözetilerek, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden sabit olan 25.03.2010 tarihli eylemi nedeniyle hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın bir suç işleme kararı icrası kapsamında birden fazla uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği kabul edilerek, hükmolunan cezasından TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması suretiyle fazla ceza belirlenmesi,
c) Sanık ...ün üzerinde 01.01.2010 tarihinde tütünle karışık hint keneviri bitki kırıntıları, ele geçirildiği, 04.01.2010 tarihli rapor ile esrar kullandığının tespit edildiği, rapor kapsamı ve sanığın ikrarı gerekçesiyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yönünden hakkında tedavi ve denetimli serbestlik uygulanmasına karar verildiği, iletişim tespit tutanakları içeriği dikkate alındığında, dosya kapsamında diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gibi, telefon konuşmalarında geçen ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusu olduğu iddia edilen maddelerin ele geçirilmemiş olması nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyecekleri gözetilerek, sanığın 01.01.2010 tarihinde üzerinde ele geçen esrarı başkasına verme amacıyla bulundurduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla, uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden sabit olan bu eylemi nedeniyle hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın bir suç işleme kararı icrası kapsamında birden fazla uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği kabul edilerek, hükmolunan cezasından TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması suretiyle fazla ceza belirlenmesi,
d) Sanık..."un üzerinde, 13.02.2010 tarihinde net 9 gram esrar, 08.04.2010 tarihinde ise net 0,79 gram tütün ile karışık hint keneviri bitki kırıntıları ele geçirildiği anlaşılmakla; iletişim tespit tutanakları içeriği, esrar kullandığının tespitine dair 25.02.2010 ve 09.04.2010 tarihli raporlar, dosya kapsamında diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon
görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gibi, telefon konuşmalarında geçen ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusu olduğu iddia edilen maddelerin ele geçirilmemiş olması nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyecekleri, 08.04.2010 tarihinde ikametinde ele geçen esrarı satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin delil elde edilemediği gözetilerek, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden sabit olan 13.02.2010 tarihli eylemi nedeniyle hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın bir suç işleme kararı icrası kapsamında birden fazla uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği kabul edilerek, hükmolunan cezasından TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması suretiyle fazla ceza belirlenmesi,
e) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ve...müdafileri ile sanık ..."un temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
E) Sanık ..... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Diğer sanıklardan ..."ün kendisine verdiği esrarı, 19.02.2010 tarihinde diğer sanık ...e getirerek verdiği anlaşılan sanığın eyleminin, TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasındaki tanımında yer alan "başkalarına verme" fiilini oluşturduğu, bu nedenle TCK"nın 37. maddesinin 1. fıkrası kapsamında "fail" konumunda olduğu gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 39 maddesinin 1. fıkrası uygulanarak cezasından indirim yapılması,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
F) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-12.02.2010 tarihli olay, araç ve üst arama, el koyma ve yakalama tutanağı, aynı tarihli fiziki takip tutanağı, 08.04.2010 tarihinde diğer sanık ..."nün ikametinde ele geçirilen esrar ile bağlantısını gösterir iletişim tespit tutanakları içerikleri, Dursun"un beyanları ve dosya kapsamına göre; sanık hakkında TCK"nın 188/3, 43 maddelerinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ancak, diğer sanık Ümit Özer ile birlikte hareket eden sanığın TCK"nın 37. maddesi anlamında suçun faili olduğu gözetilmeyerek, hükmolunan cezasından TCK’nın 39. maddesinin 1. fıkrası uyarınca indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar
sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
G) Sanıklar ..., ....,...., ...ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
a) Sanık.... adına 08.04.2010 tarihinde kargo ile gönderilen koli içerisinde ele geçirilen net 26,1 gramdan ibaret suç konusu esrarı, kullanmak için bulundurduğuna ilişkin savunmaları, uyuşturucu kullandığının tespitine dair 09.04.2010 tarihli rapor, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile bağlantısının saptanamaması, içeriği tam olarak belirlenemeyen telefon görüşmeleri dışında mahkum olan diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gibi, telefon konuşmalarında geçen ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusu olduğu iddia edilen maddelerin ele geçirilmemiş olması nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyecekleri anlaşıldığından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yerine uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,
b) Sanık...den uyuşturucu ve uyarıcı madde ele geçirilemediği ancak, 09.04.2010 tarihli rapora göre uyuşturucu kullandığı sabit olan sanığın, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gibi, telefon konuşmalarında geçen ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusu olduğu iddia edilen maddelerin ele geçirilmemiş olması nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyecekleri anlaşıldığından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yerine uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,
c) Sanıklar...., ... ve... yönünden; 08.04.2010 tarihinde sanıkların ikametinde yapılan aramalarda, sanık..."de net 0,4 gram, sanık Sönmez"de net 0,7 gram, sanık...de net 1 gram esrar ile esrar içmekte kullanılan düzenek ele geçirildiği, suç konusu esrarları, kullanmak için bulundurduklarına ilişkin savunmaları, uyuşturucu kullandıklarının tespitine dair 09.04.2010 tarihli raporlar, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile bağlantılarının saptanamaması, içeriği tam olarak belirlenemeyen telefon görüşmeleri dışında mahkum olan diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gibi, telefon konuşmalarında geçen ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusu olduğu iddia edilen maddelerin ele geçirilmemiş olması nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyecekleri anlaşıldığından; sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yerine uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar..., ...ve...eri ile sanıklar ...ve...myiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
H) Sanıklar ... ve .... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku
sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık....müdafii ve sanık ....in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
I) Sanık... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık ... yönünden; 27.02.2010 tarihinde barakasında bulunan sehba üzerinde ele geçirilen suç konusu esrarı kullanmak için bulundurduğuna ilişkin savunmaları aksine kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, uyuşturucu madde kullandığının tespitine dair 09.04.2010 tarihli rapor ve sanığın ikrarı gerekçesiyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yönünden hakkında tedavi ve denetimli serbestlik uygulanmasına karar verildiği, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile bağlantısının saptanamaması, içeriği tam olarak belirlenemeyen telefon görüşmeleri dışında mahkum olan diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gibi, telefon konuşmalarında geçen ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusu olduğu iddia edilen maddelerin ele geçirilmemiş olması nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyecekleri gözetilerek, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
İ) Sanık .... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
UYAP aracılığı ile MERNİS’ten alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinde sanığın hükümden sonra 19/10/2014 tarihinde öldüğünün belirtildiği anlaşıldığından; sanığın ölüp ölmediğinin kesin olarak belirlendikten sonra hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
J) Sanık .... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi