Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6038
Karar No: 2010/434
Karar Tarihi: 02.02.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6038 Esas 2010/434 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6038 E.  ,  2010/434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    Davacı-birleştirilen davanın davalısı ... ile davalı- birleştirilen davanın davacısı ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Karadeniz Ereğli 1. Asliye Hukuk (Aile) Hâkimliğinden verilen 09.04.2009 gün ve 416/121 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı-birleştirilen davanın davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davacı-birleştirilen davanın davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.02.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti.Duruşma günü temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı-birleştirilen davanın davalı vekili Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı-birleştirilen davanın davalısı ... vekili; evlilik birliği içinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilen dava dilekçesinde ada ve parsel numarası yazılı pek çok taşınmazlar bulunduğunu, ayrıca bankalarda davalıya ait hesapların olduğunu, söz konusu mal varlığının tarafların Almanya’da oldukları dönemde edinildiğini,vekil edeninin bu mal varlığının edinilmesine çocuklarına bakmak, ev işleri yapmak, el işleri yaparak satmak ve dışarıda çalışarak gelir elde etmek suretiyle katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000.000.000 TL’nin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı-birleştirilen davanın davacısı ... vekili, vekil edenine ait mal varlığının edinilmesinde ...’ın katkısı bulunmadığını, gelir getirecek çalışmanın sözkonusu olmadığını ileri sürerek davasının reddine karar verilmesini savunmuştur. Birleştirilen 2004/41 Esas sayılı davada; evlilik birliği içinde edinilen fakat ... adına kayıtlı olan 298 ada 249 parseldeki 9 nolu meskenin bulunduğunu, evin ve ev içindeki eşyaların bedellerinin esasen vekil edeni tarafından ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 30.000.000.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ...’dan alınarak vekil edenine verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacı-birleştirilen davanın davalısı ...’ın davasının kısmen kabulü ile 30.000 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte ...’dan alınarak davacıya ödenmesine, davalı-birleştirilen davanın davacısı ... vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 3.1.1977 tarihinde evlenmişler, 6.9.2000 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 17.2.2003 boşanmışlardır. Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı 6.9.2000 tarihinde sona ermiş olduğuna ve bu tarih 743 sayılı TKM.nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin bulunduğuna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına,mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacı-birleştirilen davanın davalısı ... adına olan 298 ada 249 parsel 9 nolu bölümün ... tarafından boşanmadan sonra 18.7.2003 tarihinde edinilmiş olması ve tanık anlatımlarına göre de; bu taşınmazın edinilmesinde ve içindeki eşyaların alınmasında ...’nın katkıda bulunduğunun kanıtlanamaması nedeniyle açılan davasının reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından temyiz itirazlarının reddi ile hükmün birleşen davanın reddine ilişkin bölümünün ONANMASINA,
    Davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; 743 sayılı TMK.nun yürürlükte olduğu 1.1.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir.Aynı kanunun 153. maddesi gereğince eve kadın bakar. Başka bir anlatımla kadının eve ve çocuklarına bakması, ev işleri yapması onun yasal ödevidir. Eşlerden birinin edindiği mala diğer eşin doğrudan maddi bir katkısı yoksa, bu talep kabul edilemez. Açıklanan nedenle kadının ev işleri yapması, çocuklarına bakması diğer eşin edindiği mala yasanın aradığı anlamda katkı sağlamaz.
    Somut olayda, dinlenen ... tanıkları; davacı kadının elişi yapıp sattığını, başkalarının evlerine temizliğe gittiğini ve ayrıca sigortasız olarak bazı iş yerlerinde çalışarak dava konusu mal varlığının edinilmesine katkıda bulunduğunu açıklamışlar ise de; bu çalışmaların süresi, sıklığı ve bu çalışmalar sırasında elde edilen gelirin miktarı hususunda açıklamada bulunmamışlardır. Bu denli soyut anlatımlara dayanılarak kadının katkısı olduğu ve bu katkının karşılığının da hüküm altına alınan miktar olduğu sonucuna varılamaz. Mahkemece yapılacak iş; ...’ın, evlenme tarihinden, boşanma davasının açıldığı tarih arasındaki dönem içindeki yurda giriş ve çıkış tarihlerinin pasaport kayıtları esas alınarak belirlenmesi, bu tarihler arasında yurt içinde veya dışında ister sigortalı ister sigortasız olsun çalışmalarını gösterir kayıtlar varsa kendisinden istenilmesi yoksa bulunabileceği yerin eşin kendisinden sorulması ve belgelerin bulundukları yerlerden istenilmesi, tanıklardan dile getirdikleri çalışmaların şekli, süresi, niteliği ve elde edilen gelirle ilgili detaylı somut bilgilere sahip olup olmadıklarının sorulması, ondan sonra ..."ın yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda maddi bir katkısı olduğu sonucuna varılır ise tarafların gelir durumları ve davalı ..."nın TKM.nin 152. maddesinden kaynaklanan iaşe yükümlülüğü de gözetilerek bilirkişiden davacı ..."ın davalı ..."ya ait mal varlığının edinilmesine sağlayabileceği katkı miktarı konusunda görüşünün de alınması suretiyle dava konusu değerlerin edinilme tarihindeki bilirkişi marifetiyle tespit edilecek bedeline davacı ..."ın katkı miktarını ve oranını bulmak ve buna göre bir değerlendirme yapmak gerekir. Açıklanan yönler üzerinde durulmadan soyut iddia ve tanık anlatımlarından hareketle ve varsayımsal takdirden bahsedilerek davacı ... tarafından açılan davanın yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Davacı-birleştirilen davanın davalısı ... vekilinin birleşen dava ile ilgili avukatlık ücretine ilişkin hüküm bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; konusu para olan alacak isteğine ilişkin dava redle sonuçlandığına göre; davalı taraf lehine nisbi avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu avukatlık ücreti takdir edilmesi de isabetsizdir.
    Davacı-birleştirilen davanın davalısı ... vekilinin ve davalı- birleştirilen davanın davacısı ... vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün açıklanan bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aşağıda dökümleri yazılı 15,60 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 389,40 TL’nın istek halinde temyiz eden davacı ..."a ve 17,15 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 387,85 TL’nın istek halinde temyiz eden davalı ..."a iadelerine 02.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi