Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5629
Karar No: 2021/4189
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5629 Esas 2021/4189 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/5629 E.  ,  2021/4189 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/06/2016 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 20/04/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 05.04.2012 tarihinde dava konusu .... Mahallesi, 67 ada 11 parsel, 2. kat 3 numaralı dairenin satışı ile ilgili sözleşme yapıldığını, buna göre, 42.500,00TL karşılığında davalıların daireyi müvekkile satarak teslim ettiklerini, karşılığında 30.000,00TL"yi elden aldıklarını ve yazılı sözleşmeye alınan ücreti yazdıklarını, davalıların baba oğul olup inşaatları birlikte yaptıklarını ve sattıklarını, müvekkilinin sözleşmeye güven ilkesi gereğince inşaat halindeki bu daireyi oturmaya elverişli bir daire haline getirmek için yaklaşık 30.000,00TL harcama yaptığını, müvekkilin davalılar ile iyi niyetli olarak yaptığı sözleşme ile satın aldığı evi satın almamış olsa aynı nitelikte başka bir daire satın alacak olduğunu, bu şekilde zararı olmayıp manevi açıdan da yıpranmayacağını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, tescil işlemi yapılamaz ise ödenen ücretlerin ve yapılan masrafların temerrüd faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, oluşan müspet ve menfi zararlarının ödenmesini, davacıların kötü niyetli davranışları nedeni ile manevi açıdan yıpranan müvekkilinin manevi tazminat hakkının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, müvekkilinin davacıdan herhangi bir para da almadığını, davacının müvekkiline ait binada kira bedeli vermeden oturması nedeniyle aleyhine takip başlatıldığını, manevi zarar talebinin de bir dayanağı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine, davacının davalı ..."a ödediği bedelin iadesi talebinin kabulü ile; 30.000,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, davacının taşınmaza yaptığı masrafların iadesi talebinin kabulü ile; 17.800,00TL tadilat masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya ödenmesine, davacının müspet ve menfi zararlarının ödenmesi talebinin kısmen kabulü ile; 17.925,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmişlerdir.
    1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2)Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Müspet zarar, sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararı, menfi zarar ise, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından kaynaklanan zararı ifade etmektedir. (HGK’nun 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. 2010/427 K.).
    Yani, müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durum ile eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarar olup, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur; bu durumda sözleşme ortadan kalkmamakta, yalnızca alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Diğer bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır.
    Öte yandan, tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 sayılı Kanunun 634.; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Kanun hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir; burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle doğrudan göz önünde tutulur.
    Somut olayda; davacı ile davalı ... arasında yapılan 05.04.2012 tarihli tapu devrine ilişkin sözleşme, adi yazılı olup resmi şekilde yapılmamış olduğundan geçersizdir. Bu durumda, taraflarca geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zarar talep edilemeyip, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak tarafların birbirlerine verdikleri, talep edilebilecektir. Mahkemece, geçersiz sözleşmeye dayalı menfi ya da müspet zarar oluşamayacağı hususu dikkate alınmadan, davacının menfi ve müspet zararı adı altında tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, karardan bir örneğin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 21.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi