2. Hukuk Dairesi 2021/3584 E. , 2021/5172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından TMK m. 161 hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek 30.04.2015 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi"nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, erkeğin boşanma davasının kabulüne, tazminat ve nafaka taleplerinin reddine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 27.09.2018 tarihli kararıyla; ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın gerekçesiz olduğu, Hukuk Muhakemeleri Kannunu"nun 297/1-c maddesindeki unsurları içermediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir. Taraflar arasındaki boşanma davasına ilişkin yargılama devam ederken, davacı erkek tarafından ... 2. Asliye(AİLE) Hukuk Mahkemesi"nin incelemekte olduğu 2020/79 esas sayılı dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış ve mahkemece bu davanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer"i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu"ndaki düzenlemelere (TMK m. 4,174/1-2, 175) aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur durumlarının belirlenmesine ilişkin olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesine dayanan iş bu boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kararı taraflarca, boşanma davası yönünden kanun yolu başvurusuna konu edilmemek suretiyle, boşanma yönünden kesinleşmiş olmakla birlikte; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davalarda delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanunu"nun 161. maddesi hükmüne dayalı olarak açılan boşanma davası yönünden de delillerin toplanması gerekirken davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanunu"nun 166/1 maddesi hükmüne dayalı olarak açılan boşanma davasının kesinleştiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, yine her ne kadar mahalli mahkemece Dairemizin 27.09.2018 tarihli bozma ilamına uyulduğu halde bozma sonrası verilen kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak değerlendirilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hangi olayların sabit olduğu ve tarafların kusur durumu da kararda belirtilmemiş, karar Hukuk
Muhakemeleri Kanunu"nun 297/1 -c maddesindeki unsurları içermemekte, gerekçesiz olup bozma gereklerinin yerine getirilmediğinin kabulü gerekir. Bu bağlamda mahkemece, davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanunu"nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasında bozma ilamının gereği yerine getirilmeyerek kararın gerekçesiz olması ve yine davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanunu"nun 161. maddesi uyarınca açılan boşanma davasında erkek tarafından açılan asıl davanın kesinleştiğinden bahisle delillerin toplanıp kusur belirlemesinin yapılmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.06.2021 (Pzt.)