4. Hukuk Dairesi 2021/888 E. , 2021/2586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 13/11/2018 tarih ve 2017/1159 Esas, 2018/11427 Karar sayılı bozma ilamında özetle; dava konusu uyuşmazlığın nişana dayalı tazminat talebi olmadığı ve haksız fiile ilişkin olduğu hususunun gözetilerek bu çerçevede değerlendirme yapılması, davada görevli mahkemenin de aile mahkemesi yerine asliye hukuk mahkemesi olması gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda; davacının ziynet eşyaları ile ilgili davasının kabulü ile 31.140,00 TL ziynet alacağının 27.190,00 TL’sine dava tarihinden, geri kalan kısmına ise ıslah tarihi olan 03/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının çeyiz eşyaları ile ilgili davasının kısmen kabulüne, 24/11/2015 tarihli bilirkişi raporu ekinde belirtilen çeyiz eşyaları ile 2 adet saf yün halının davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 800,00 TL halı bedeli ve 876,00 TL diğer eşyaların bedeli olmak üzere 1.676,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının mehir senedinde belirtilen eşyaların ve nakdi paranın iadesi veya bedeli olan 15.750,00 TL paranın iadesi yönündeki talebinin reddine, davalının resmi nikahla evlenme vaadi sonucu davacı ile bir araya gelip sonrasında bu vaadi gerçekleştirmeden ayrılmasının davacının kişilik haklarına saldırı olduğu, davacının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, resmî nikâh olmaksızın yapılan evlilik sonrası gerçekleşen ayrılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat, ziynet, çeyiz ve mehir senedi alacağı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; davacının, doğum tarihi 22/07/1971 olup davalı ile dava konusu edilen birlikteliğin kurulduğu tarihte reşit ve resmi nikah olmaksızın birlikte yaşamanın sonuçlarını bilecek ve kavrayabilecek durumda olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple maddi ve manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğundan söz edilemez. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Reşit olan davacının resmi nikâh olmaksızın kendi rızası ile ilişki kurduğu gözetilerek maddi ve manevi tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı gerekçe ile maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 08/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.