22. Hukuk Dairesi 2017/10015 E. , 2018/3925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacı iddia ve taleplerinin yerinde olmadığını, davacının iş sözleşmesinin haklı nedene dayanılarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışması bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi davalıya ait alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi olarak 15/11/2011- 19/09/2012 tarihleri arasında çalışmıştır. Hükme esas alınan 03.11.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalı vekilince dosyaya sunulan PDKS kayıtlarında davacının 10.00-18.00, 10.00- 22.00 ve 14.00-22.00 saatleri arasında olan vardiyalarda dönüşümlü olarak çalıştığı, bu şekildeki çalışmalarda 7 günlük zaman diliminde 24 saat dinlendiği, bazı aylarda ise 12 saat çalışma 24 saat dinlenme şeklinde çalıştığı belirlenmiş, bu kayıtlara göre davacının 10.00-18.00, 10.00- 22.00 ve 14.00-22.00 saatleri arasında olan vardiyalarda dönüşümlü olarak bir gün çalıştığı ve bir gün dinlendiği, bu suretle yasal sınır olan günlük 11 saat ve haftalık 45 saati aşmadığı tespit edilmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan tanık anlatımlarına, davacı tanıklarının husumetli olmaları sebebiyle itibar edilemeyeceği, davalı tanıklarının ise davacının işyerinde 12 saat çalışma ve 24 saat dinlenme şeklinde çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin incelemesinden geçen ve aynı mahiyetteki 26/09/2016 tarih 2015/3940 esas 2016/14762 karar sayılı ilamına konu dava dosyasında; PDKS kayıtlarının olmadığı 30/04/2012 tarihi öncesine ilişkin olarak davacı tanıklarının husumetli olmaları sebebiyle davalı tanık ifadesi göz önüne alınarak davacı ... olan işçinin 12 saat çalışma ve 24 saat dinlenme şeklinde çalıştığı, bir hafta 2 gündüz 3 gece, diğer hafta 2 gece 3 gündüz çalışarak haftada 8,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Bu itibarla temyize konu dosya için de, PDKS kayıtlarının olmadığı dönem için bu tespit ve kabule uygun şekilde hesaplama yapılarak fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması gerekmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.