10. Hukuk Dairesi 2016/17790 E. , 2019/2366 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 80. maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda davacının 01.05.1991-29.05.2012 tarihleri arasında davalı nezdinde şoför olarak sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitini talep ettiği, 05.01.2010-18.07.2011 tarihleri arasında davalı iş yerinden bildirimlerinin olduğu, 15.05.2003 tarihli sözleşmede davacının günlük 10 TL’ye yevmiye usulüyle çalışacağı, sigorta priminin ödenmesinden kendisinin sorumlu olacağı hususlarında anlaşıldığı ve sözleşmenin her iki tarafça imzalandığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içeriği, toplanan deliller ve tanık anlatımları karşısında 15.05.2003 tarihi öncesi yönünden davanın reddi kararı yerinde ise de, 15.05.2003-29.05.2012 dönem yönünden yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
6100 sayılı HMK 119/1-e maddesi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194 maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK 31 maddesi gereğince, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31 maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Bu nedenle mahkemece öncelikle davacıya tam olarak talebi açıklattırılmalı, işe başlama ve işten çıkış tarihleri davacıya sorularak açıklığa kavuşturulmalı, davacının kim tarafından işe alındığı, çalışırken kimden emir ve talimat aldığı, çalışma arkadaşlarının kimler olduğu, ücretini nasıl aldığı, çalışma şeklinin nasıl olduğu,tek şoför olarak mı yoksa daha fazla şoförün dönüşümlü olarak çalışıp çalışmadığı hususlarında beyanı alınarak ve eksik hususlar davacıya açıklattırılarak dava konusu somutlaştırılmalı, iş yerine ait dönem bordrolarının hepsi celp edilerek bordroda bildirimi yapılan ... ve ... ile re’sen tespit edilecek bordro tanıkları dinlenilmeli, davacının beyanında belirtilen kişilerin tanık olarak dava ile ilgili bilgi ve görgülerine başvurulmalı, ayrıca komşu iş yeri tanıkları re’sen tespit edilerek dava konusu dönemde davacının çalışması ile ilgili bilgileri alınmalı, tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde çelişki giderilmeli, bu şekilde çalışmanın varlığı ve süresi tereddütsüz bir şekilde tespit edilmeli, toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.