12. Ceza Dairesi 2019/1116 E. , 2019/4244 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, kasten yaralama
Hüküm : 1-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden TCK"nın 179/3 delaletiyle 179/2, 62, 50/3-1-a, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Kasten yaralama suçu yönünden- TCK" nın 86/2, 21/2, 86/3-e, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve kasten yaralama suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL"ye kadar (2000 TL. Dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL. Dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, sanık hakkında kasten yaralama suçundan 19.09.2018 tarihinde verilen 1500 TL adli para cezasından ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç vasfına ilişkin herhangi bir temyiz istemi de bulunmadığından sanık müdafinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE;
2- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; olay günü müştekilerden ..."in yönetimindeki resmi araçla Kazım Karabekir Caddesi üzerinde seyir halinde bulunduğu sırada, yönetimindeki araç ile bu otoya arkadan çarpan sanığın her iki otoda maddi hasara sebebiyet verdiği, daha sonra trafiğin durduğu bir anda müştekilerin sanık ile konuşmak üzere bulundukları araçtan indikleri, müştekilerden kaçmak isteyen sanığın yönetimindeki aracı araçtan inen katılan ..."ın üzerine doğru sürerek oradan uzaklaşmaya çalıştığı, katılanın da otomobilden kurtulmak için kendisini kaldırıma doğru atması neticesinde, basit tıbbi müdahele ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, sanığın kazadan yaklaşık 7 saat sonra Adli Tabiplikçe yapılan alkol ölçümünde 0.83 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda, güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak derecede alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, tespit edilen alkol promil miktarı ve trafik kazasına sebebiyet vererek yarattığı tehlike itibariyle kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılarak hak ve nesafete uygun bir ceza tayini yerine, sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması; aleyhe temyiz olmadığından, ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.