4. Hukuk Dairesi 2014/6160 E. , 2015/2038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2013/185-2013/784
Davacı E.. C.. vekili Avukat Selçuk tarafından, davalı M.. C.. aleyhine 08/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, polis olduğunu; davalının, kendisini alacak verecek meselesi sebebiyle başına silah dayayarak tehdit ettiğinden ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından bahisle yekili makamlara haksız olarak şikayet ettiğini belirterek; manevi tazminat talep etmiştir.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının şikayet hakkını kullandığı, şikayeti gerektirecek somut ve yeterli olgu ve emarelerin olduğu ve dolayısıyla haksız şikayetin söz konusu olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı ve davacının dava dışı abisi Doğan Cinoğlu"nun davalı ile amca çocukları oldukları anlaşılmaktadır. Davalı, yetkili makamlara davacının ve abisinin uyuşturucu ticareti yaptıklarını ve davacının, kafasına silah dayayarak kendisini tehdit ettiğini bildirmiştir.
Davalı, İçişleri Bakanlığı"na yazdığı email ile, davacı ve abisinin uyuşturucu ticaretiyle ilgili defalarca telefonla konuştuklarını duyduğunu, bu sebeple savcılığa suç duyurusunda bulunacağını öğrenen davacının ofisine gelerek başına silah dayayıp bildiklerini kimseyle paylaşmaması için tehdit ettiğini ifade etmiştir. Davalı savcılığa verdiği ifadesinde ise, davacının, ofisine gelerek dava dışı abisi Doğan"dan alacağını istememesi için başına silah dayayıp tehdit ettiğini, ofisinin bir bölümünü kullanmasına izin verdiği Doğan"ın, Suriyeli şahıslarla yaptığı telefon konuşmalarını duyduğunu, şifreli konuşması nedeniyle uyuşturucu olabilir diye düşündüğünü, kendisinin yanında uyuşturucu işiyle ilgili herhangi bir konuşması olmadığını söylemiştir. Davalı eldeki dosyaya sunduğu cevap dilekçesiyle, dava dışı Doğan"ın, komşusu ve kardeşi Ercan (davacı) ile Suriye"den esrar getirmeye çalıştıklarını anlattığını; davacının, ofisinde başına silah dayayarak alacağını istememesi için tehdit ettiğini söylemiştir. Yine davalı Adalet Bakanlığı"na yazdığı 03/05/2013 tarihli dilekçesiyle ise, dava dışı Doğan"ın abisi Ercan ve komşusuyla uyuşturucu işi yaptıklarını, komşusu Abdi"nin bir defasında getirdiği uyuşturucuyu yakalatacağı korkusuyla sınırdan geçerken bırakıp kaçtığını, diğer seferde 15 kg getirdiğini, istedikleri fiyata satamadıklarını söylediğini belirtmiştir. Şikayet nedeniyle davacı hakkında açılan adli ve idari soruşturmalarda takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda anlatılanlar ışığında; davalının, birbirinden oldukça farklı ve çelişkili beyanları, takipsizlik kararları, ithamları ile ilgili delil sunamamış olması karşısında: Davacıya karşı ileri sürdüğü ciddi suç isnatları ile ilgili emare olduğu kabul edilemez. Şu durumda, davalının davacıyı haksız olarak şikayet ettiğinin kabulü ile uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken; dosya kapsamına uymayan, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/02/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.24/02/2015