
Esas No: 2015/8
Karar No: 2015/12695
Karar Tarihi: 26.02.2015
Bilişim suçu - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2015/8 Esas 2015/12695 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim suçu
HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Oluşa ve dosya kapsamına göre; katılana ait e-posta adresinin şifresini kırıp bu adresteki katılanın arkadaşlarıyla katılan gibi yazışarak kendine yarar sağlamak amacı ile para talep etme şeklinde gerçekleşen eylemin, TCK.nun 244/2. maddesinde düzenlenen bilişim sistemindeki verileri değiştirme ve erişilmez kılma suçunun yanında, ayrıca TCK.nun 158/1-f maddesinde yazılı bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın 5235 sayılı Adlı Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca ağır ceza mahkemesinin görevinde bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün sair yönleri incelenmeden bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. ve TCK.nun 244/2. maddesinde düzenlenen bilişim sistemindeki verileri değiştirme ve erişilmez kılma suçu yönünden CMUK.un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı korunarak (BOZULMASINA), 26.02.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE:
Katılana ait e-posta adresinin şifresini kırıp bu adresteki katılanın arkadaşlarıyla katılanmış gibi yazışarak, kendisine yarar sağlamak amacı ile para gönderilmesini istemek şeklindeki eylemin, iki suç mu? Yoksa tek suç mu oluşturacağı hususu uyuşmazlık konusudur.
Bilişim sistemleri aracılığıyla haksız çıkar sağlama suçuna ilişkin hüküm, TCK’nun 244. maddesinde düzenlenmiştir. TCK’nun 244. maddesine göre;
1- Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2- Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
3- Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
4- Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
Maddenin birinci ve ikinci fıkrasında bilişim sistemine zarar vermeye yönelik fiiller sayılmış, son fıkrasında ise bu fiillerin gerçekleştirilmesi suretiyle haksız bir çıkar elde edilmiş olması ve eylemin başka bir suç oluşturmaması halinde failin bu madde gereğince cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Diğer bir anlatımla; bilişim sisteminin işleyişinin engellenmesi, bozulması, sistemin içerdiği verilerin bozulması, sisteme veri yerleştirilmesi, var olan verilerin başka yere gönderilmesi, erişilmez kılınması, değiştirilmesi ve yok edilmesi suretiyle, kişi kendisine veya başkasına haksız bir çıkar sağlaması halinde, eylemin başka bir suç oluşturmaması halinde fail veya failler bu madde kapsamına göre cezalandırılacaktır.
Maddenin öngördüğü düzenlemeye göre bilişim sistemleri aracılığıyla yarar sağlama suçu, ya verilere müdahale ya da programlara müdahale şeklinde olabilmektedir.
TCK"nun 244/4 maddesinde, eylemin bu madde gereğince cezalandırılabilmesi için başka bir suçu oluşturmaması gerektiği, başka bir suç türünün söz konusu olması halinde ise bu maddenin uygulanmayacağının öngörülmüş olmasıdır.
TCK’nun 244. maddenin son fıkrasında, “Yukarıda fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisine veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması…” şeklinde, bu maddede yer alan sisteme ve veriye müdahale suçunun ağırlatıcı nedeni olarak düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında eylemin nitelendirilmesine bakacak olursak; sanığın ilk hareketinin TCK’nun 244/2. maddesindeki düzenlemeye aykırı davrandığı, bu hareketinin bilişim sistemindeki verilere yöneldiği anlaşılmaktadır.
Sanığın amacı bilişim sistemindeki verilerin bozulması, yok edilmesi, değiştirilmesi, erişilmez kılınması, suretiyle ekonomik çıkar elde etmek bu yolla kendisine yarar sağlamak olduğu, nitekim katılanın şifresini değiştirdikten sonra katılanın arkadaşlarından para gönderilmesini istemekle, maddenin son fıkrasına uygun eylemini gerçekleştirmiştir. Ancak bu maddedeki “kendisine veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması” düzenlemesini dikkate aldığımızda, sanığın kendisini katılanmış gibi gösterip kişilere yönelik yanıltıcı ve hileli hareketler sergilemiş olması eylemin dolandırıcılık suçunun unsurlarını oluşturması karşısında eylemin dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Olayda, hileli hareket kişiye yönelmiş ve bilişim sistemi sırf bir araç olarak kullanılmıştır. Dolandırıcıcılık suçunun cezasının daha fazla oluşu karşısında eylemin, TCK’nun 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturulmayacağı, suçun tamamlanıp tamamlanmadığının görevli mahkemesince tartışılması gerekmektedir. Sanığa yüklenen eylemin sadece nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluğun iki ayrı suçun oluşacağı görüşüne katılmıyorum. 26.02.2015