Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/104
Karar No: 2017/976
Karar Tarihi: 13.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/104 Esas 2017/976 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, mirasçılarının murisinin ölümünden sonra borç bırakmadan vefat ettiğini belirterek, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, ilk kararında davacıların dürüstlük kuralına aykırı davrandığını belirterek direnme kararı vermiştir. Ancak Yargıtay, Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince terekeyi kabul eden mirasçıların mirasın hükmen reddinin tespitini istemelerinin mümkün olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle yerel mahkemenin davanın reddine dair kararı doğru görülmüş, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu 610/2: Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez.
- Türk Medeni Kanunu 606: Ret hakkı, mirasın açılması ve kendisine mirasın düştüğünün öğrenilmesi tarihinden itibaren üç ay içinde kullanılabilir.
- Türk Medeni Kanunu 2: Hakkın kötüye kullanılması hukuken korunmaz.
- Türk Medeni Kanunu 3: Hukuk düzeninin
14. Hukuk Dairesi         2017/104 E.  ,  2017/976 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davası sonucunda mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    Dairemizin 30.4.2015 gün ve 2833 Esas, 4929 Karar sayılı kararı ile yerel mahkemenin 5.2.2013 tarihli ve 2012/68 Esas, 2013/69 Karar sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmiş ve mahkeme 19.1.2016 tarihli ve 2015/631 Esas, 2016/31 Karar sayılı kararıyla ilk hükmünde direnmiştir.
    Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı dava dilekçesinde; murisi ..."nun 20.06.2011 tarihinde hiçbir malvarlığı bırakmadan vefat ettiğini belirterek, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevabında, MK. 606 ve devamı maddeleri gereğince mirasın 3 ay içerisinde reddolunabileceğini, davacı mirasçıların 3 aylık süreyi geçirdiklerini, bu durumda kural olarak mirasçıların mirası kabul etmiş sayılacaklarını, 3 ay içerisinde dava açılmamasının sorumlusunun ...bank A.Ş."nin olmağını, davacılar aleyhine herhangi bir icra takibi başlatılmayıp zarar teşkil eden bir işlemin de yapılmadığını, davacının davayı açmasında hukuki bir yarar olmadığını, bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine, karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, muris öldükten sonra kredi borcuyla ilgili kısmi ödemelerin yapıldığı, kredi sözleşmesine ekli 8 adet dekonttan 27.10.2011 tarihli, 26.09.2011 tarihli ve 25.08 2011 tarihli ödemelerin mirasçılar tarafından yapıldığı, ... Sigorta"dan, murislerinin ağır hasta olduğunu bilmelerine rağmen, kredi borcu dolayısıyla hayat sigortası nedeniyle riziko bedelini alma sürecinde adı geçen sigorta şirketinden aldıkları, olumsuz cevabı (24.10.2011 tarihli ...Emeklilik ve Hayat A.Ş. "nin yazısı) öğrendikleri tarihe kadar (27.10.2011) kredi borcu ödemeleri yaptıklarını, bu dekontlarda sigorta primi ödenen hesap numarası ile kredi borcu ödenen hesabın İBAN numarasının aynı olduğu. Bu durumda davacıların ölümcül hasta olan murislerinin hayat sigorta bedelinden haksız bir şekilde yararlanmak istediklerini, bu nedenlerle davacının dava tarihinde iş bu davayı açması hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiği, aksi yorumun dürüstlük kuralının yaptırımını boşa çıkartmak anlamına geldiğini ve bu sonucu da kanunun korumayacağını belirterek davanın reddine karar verilmiştir.
    Mahkemenin ilk hükmünü davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dairemizin 30.4.2015 tarihli ve 2833-4929 sayılı bozma ilamında, murisin ölüm tarihi itibariyle ödemeden aczinin açıkça belli ve terekesinin borca batık olduğu ve ret hakkından mahrumiyetini gerektirecek nitelikte bir iş ve davranışı da iddia ve ispat edilmediğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
    Mahkeme, 19.1.2016 tarihli ve 2015/631 Esas, 2016/31 Karar sayılı direnme kararında, ilk kararında belirttiği gerekçelere değinerek davacıların TMK"nun 2 ve 3. maddeleri gerğince davacıların dürüstlük kuralına aykırı davrandığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
    Direnme kararı incelenmek üzere, Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ise de 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 tarihli Kanunla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, direnme kararı incelenmek üzere Dairemize gönderilmiştir.
    Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez ( TMK m. 610/2 )
    Mirasbırakanın malvarlığının dava konusu borcu karşılamadığı başka bir anlatımla terekenin borca batık olduğu anlaşılsa bile hükmen ret kararı verilebilmesi için davacıların terekeyi açık yahut örtülü olarak kabul etmemiş olmaları gerekir.
    Murisin vefat ettiği 20.06.2011 tarihinden sonra 25.08.2011, 25.09.2011, 27.10.2011 tarihlerinde alacaklı ...bank ... şubesine ödemeler yapıldığı dosyada bulunan banka dekontlarından bellidir. Murise ait kredi borcuna yapılan ödemelerin kimin tarafından yapıldığı dekonttan anlaşılmamaktadır. Buna karşın davacılar vekili 10.10.2014 tarihli temyiz dilekçesi ve mahkemece verilen direnme kararının temyizine ilişkin 05.05.2016 tarihli dilekçesinde müvekkillerinin murislerinin ölüm tarihinden sonra bankaya ödeme yaptıklarını beyan etmiştir. Bu durumda mirasçıların tereke borcunu ödeyerek terekeyi kabul etmiş olduklarının kabul edilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince terekeyi kabul eden mirasçıların mirasın hükmen reddinin tespitini istemeleri mümkün olmadığından yerel mahkemenin davanın reddine dair kararı doğru görülmüş, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi