1. Hukuk Dairesi 2015/12061 E. , 2018/10852 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-bedelin tahsili davası sonunda yerel mahkemece davanın bedel isteği yönünden kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılardan ..., ..., ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde bedelin tahsili isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 292 ada 20 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 6 no’lu bağımsız bölümün 01/02/2012 tarihinde 51.000-TL bedelle, 41 no’lu bağımsız bölümün 12/01/2012 tarihinde 2.000-TL bedelle, davalı vekili ......... tarafından davalı ...’a satış suretiyle temlik edildiğini, davalı ...’a vekaleten işleme, davalı ...’nin katıldığını, ....’nin dava dışı .....sigortalı çalışanı ve şirket adına taşınmaz alım satımı konusunda yetkilisi iken bir süre önce iş aktinin sonlandırıldığını, dava konusu taşınmazların bulunduğu sitede de yönetim kurulu başkanı, davalı ...’un da davalı ...’nin yeğeni olup ayrıca anılan şirketin de % 1 hisseli ortağı olduğunu, davalı vekil .....y’ın ise dava konusu taşınmazların bulunduğu sitenin teknik destek hizmetini gören şirket yetkilisi olduğunu, esasen dava dışı .......ile 01/10/2011 tarihinde dava konusu taşınmazların satışı konusunda yazılı bir anlaşma yaptıklarını ve bu taşınmazların anılan şirkete satışı konusunda davalı ...’ın vekil kılındığını, ancak taşınmazların dava dışı ..... adına değil de davalı ... adına tescil edildiğini öğrendiğini, bilahare 6 no’lu dairenin davalı ...’un vekili davalı ... tarafından davalı ...’a satıldığını, dava konusu taşınmazların değerlerinin anılan sözleşmede 260.000-TL olarak yazılmasına rağmen tapuda çok düşük bedellerle devredildiklerini, herhangi bir bedel ödenmediğini, kaldı ki 1988 doğumlu ..... .....’un satış bedeli ödemesinin de mümkün olmadığını, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilen ve bilebilecek durumda olan alıcıların da iyiniyet iddiasında bulunamayacaklarını ileri sürerek çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde bedellerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
./..
Davacı vekili 07/01/2013 tarihli dilekçesinde, dava konusu 41 no’lu bağımsız bölümle ilgili davadan feragat ettiğini, dava konusu 6 no’lu bağımsız bölüm yönünden davaya devam ettiğini belirterek bu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini olmadığı taktirde bilirkişice tespit edilen ve harcı tamamlanan 90.000-TL bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı ..., davayı kabul etmediğini, davacıdan vekaletnameyi bizzat diğer davalı ... ile birlikte aldığını, davalı ...’nin o tarihte dava dışı .....simli şirkette çalıştığını, kendisinin de dava konusu dairelerin bulunduğu sitede profesyonel yöneticilik yaptığını, bu dairelerin emaneten davacı üzerinde durduğunu davalı, ..... vekili, davacının usulüne uygun şekilde davalı ...’ı vekil tayin ettiğini, vekaletnamede taşınmazların belli bir kişiye ya da dava dışı .........ne satılacağı konusunda özel bir yetki bulunmadığını, dava konusu taşınmazları vekaleten davalı yeğen.....adına satın aldığını, bu taşınmazların davacıya da emaneten verildiğini öğrendiğini, buna ilişkin açılan davalar olduğunu, eldeki davanın açılmasından sonra dava konusu 41 no’lu meskeni bedelsiz şekilde dava dışı...... avukatına devrettiğini, davalı ... vekili, davalının tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olup TMK 1023. maddesine göre iyiniyetinin korunması gerektiğini, kaldı ki çekişme konusu 6 no’lu bağımsız bölümü davacının vekilinden değil, vekilin satış yaptığı kişiden satın aldığını, dava konusu taşınmazların bulunduğu sitenin yönetimine satış tarihinden sonra 01/06/2012 tarihinde seçildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., herhangi bir savunma getirmemiştir.
Mahkemece; çekişme konusu 6 no’lu bağımsız bölümün satış bedelinin davalı vekil ...... tarafından davacıya ödendiğinin usulünce kanıtlanamadığı gerekçesiyle bedel isteği yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen harici satış sözleşmesinde yazılı olan 80.000-TL satış bedelinin davalı vekil Tuncay’dan faiziyle birlikte tahsiline, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile, davalı ...’ın, çekişme konusu 6 no’lu bağımsız bölümü vekaleten sattığı ancak satış bedelini davacıya ödemediği saptanarak vekil .....’ın bedelden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’ın temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalı ... ve .... vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davalı ..., çekişme konusu 6 no’lu bağımsız bölümün maliki olup ..... hakkındaki iptal tescil isteği iyiniyetli olduğundan bahisle reddedilmiştir. Bu durumda davalı ... yararına, çekişme konusu 6 no’lu bağımsız bölümün keşfen saptanan ve harcı ikmal edilen değeri olan 90.000-TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Öte yandan, bilindiği üzere, iptal tescil davaları kayıt malikine karşı açılır. Eldeki davada iptal tescil, olmadığı taktirde bedelin tahsili istenmiştir. Bu bedelin de davalı vekil Tuncay’dan tahsil edileceği kuşkusuzdur. Bu haliyle davalı ...’nin davada sıfatı olduğundan söz edilemez.
Bir başka husus da, davacı, 41 no’lu bağımsız bölüm bakımından davadan feragat ettiği halde mahkemece bu konuda olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.
../....
Hal böyle olunca, feragat edilen dava konusu 41 no’lu bağımsız bölümle ilgili olumlu-olumsuz bir hüküm kurulması, davalı ... yararına çekişme konusu 6 no’lu bağımsız bölümün değeri olan 90.000-TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddi ve buna göre de ..... yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalılar.....değinilen yönlerden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.