Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
2-Alacaklı vekili tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine başlandığı, borçlu şirkete örnek 10 nolu ödeme emri tebliği üzerine adı geçen vekilinin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, bonolardaki imzaların şirket yetkililerine ait olmadığını ileri sürerek imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Takip dayanağı bonoların tanzim tarihleri dikkate alındığında; 22.04.1999 tarihli ticaret sicil gazetesinde yapılan ilan içeriğine göre borçlu şirketin temsil ve ilzamının H... B...M....B...ve Y... Z...’dan her hangi ikisinin müşterek imzası ile mümkün olduğu, Boğazlıyan Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.08.2004 karar tarihli ve 2004/226-305 sayılı ilamı ile  03.08.2004 - 03.08.2006 tarihleri arasında 2 yıllığına M.B.ın borçlu şirkete  kayyım olarak tayinine, kendisine şirketin menfaatlerini korumak ve üçüncü kişilere karşı şirketi temsil etme yetkisi verildiği görülmüştür.
Bonoların şirket adına yalnızca H.B.ın imzası ile keşide edildiği, diğer yetkililerden birinin daha imzasının bulunmadığı tarafların kabulünde olup, şirketin temsili çift imza ile mümkün olduğundan yetkililerden birisi tarafından keşide edilen senetler nedeniyle şirket sorumlu tutulamaz. O halde mahkemece borçlu şirketin borca itirazının bu nedenle kabulü gerekirken şirket kaşesinin sonradan basıldığı gibi yasal olmayan gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de sonuçta itiraz kabul edildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda 2. maddede açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca sonucu doğru mahkeme kararının (ONANMASINA), 13.10 YTL onama harcı alındığından başkaca harç alınmasına yerolmadığına, 02.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi