22. Ceza Dairesi 2015/287 E. , 2016/1596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Sanık ... hakkında, müşteki ..."a yönelik hırsızlık eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014-140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Sanığın hırsızlık eylemini gece vakti gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, hakkında TCK"nın 143/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığında bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından hak yoksunluklarına ilişkin paragrafa "Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı." fıkrasının eklenmesi suretiyle, diğer yönleriyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında, müştekisi belli olmayan oto teybi hırsızlığı eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1. maddesinde belirtilen suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Kanun"un 102/4, 104/2. maddeleri ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun"un 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 5237 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı Kanun"un 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 04/09/2002 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nun temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.