
Esas No: 2014/10112
Karar No: 2015/2644
Karar Tarihi: 19.02.2015
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/10112 Esas 2015/2644 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ALANYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2011/477-2013/568
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin ....... ilçesi ........... Kasabası ........ Cad ........... sitesinde birden fazla işyerinin olduğunu, bu işyerlerinde ...... abone numarası olan elektrik sayacına 15-20 günlük zaman dilimi için 29.151,40 TL faturanın tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin bu abone sayacını dört ayrı işyerinde kullanmaktayken diğer işyerleri için ayrı abonelikler alıp ve eski abonenin de güç düşümü için müracaat ettiğini ve daha önce aynı aboneden elektrik kullanılan iş yerlerine her biri için ayrı ayrı olmak üzere dört adet abone alındığını, yani ........... nolu abonenin bağlı bulunduğu işyerinin tek dükkan haline geldiğini, işyerinin bağlı bulunduğu sayacın kullanım miktarı göz önüne alındığında tahakkuk ettirilen miktar oldukça fazla olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete yaptığı itirazdan bir netice alamadığını belirterek müvekkilinin kendisine tahakkuk ettirilen fatura borcundan ötürü borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kurumca yapılan incelemede davacının sayacının 08/09/2010 tarihinde değiştirildiğini, değişen sayacın incelenmesinde ekranının arızalı olduğunun anlaşıldığını ve değiştirme protokolü yapıldığını, sayacın 17/09/2009 ile 08/09/2010 tarihleri arasında bir yıl süre ile hiç okunmadığını ve fatura çıkarılmadığını, EPDK mevzuatı gereği oranlamalar yapılarak davalıya bu faturanın tahakkuk ettirildiğini belirterek, davanın reddi gerektiği savunmasında bulunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-)6100 sayılı HMK"nun 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur.
Aynı kanunun 281. maddesinde ise, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebililecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda, alınan ilk bilirkişi raporunda ; 85.849,60 kwhlık tüketimin parasal karşılığının 07.09.2010 tarihi itibariyle tüm vergiler ve KDV dahil 11.607 TL olduğu belirtilmiş ; sözkonusu rapora itiraz üzerine alınan aynı bilirkişi tarafından tanzim kılınmış ek raporda ise ; 356 günlük tüketimin 85.849, 40 Kwh olarak hesaplandığı, parasal karşılığının ise tüm vergiler dahil 27.897, 80 TL olduğu bildirilmiş, hem ek raporda hem de kök raporda; sözkonusu meblağın ne şekilde hesaplandığı, elektriğin birim fiyatının kaç TL"den hesaplandığı, eklendiği beyan olunan vergi miktarının ne olduğunu açıklamaya yönelik bir izahat yapılmamıştır. Daha açık ifadeyle bilirkişi raporu Yargıtay ve taraf denetimine elverişli veriler içermemektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece kök rapor ve ek rapor arasında saptanan farklılığı gidermeye yönelik oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli verileri içerir yeni bir rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-) Oluş ve kabule göre de; dava değeri, 27.915,85 TL olmasına rağmen; hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda "356 günlük tüketimin 85.849,40 kwh olarak hesaplanmış olup, parasal karşılığnının 27.897,80 TL olduğuna dair açıklama karşışısnda "; davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tamamının kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.