3. Hukuk Dairesi 2014/21713 E. , 2015/2643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2012/478-2013/308
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının muhtelif aboneliklerinden dolayı tüketilen su bedellerinin geç ödenmesinden mütevellit gecikme zammı ve KDV ilavesi ile toplam 31.153,04 TL"nin 12.08.2008 gününden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, haksız davanın reddini talep etmiştir .
Davanın kısmen kabulüne dair 25.02.2010 tarih 2008/461 Esas, 2010/38 sayılı yerel mahkeme kararının taraflarca temyizi üzerine, Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesi"nin 17.05.2012 tarih 2012/7993-12695 sayılı ilamıyla, "...karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 1.maddesinin (g) fıkrası ile 2560 sayılı Kanun kapsamında kalan idarelerin vadesi 31.12.2010 tarihinden önce olduğu halde bu kanunun yayınlandığı tarih itibariyle ödenmemiş bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi feri alacakları hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağının açıkça belirtildiği, dava konusu alacağın 6111 sayılı Kanun kapsamında olduğu ve davalının bu yasa hükümlerinden faydalanmak için başvurusunun olduğu ve davacı kurumca değerlendirildiği, bu hususun araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" belirtilerek karar bozulmuştur.
Bozma ilamı üzerine dosyanın gönderildiği yerel mahkemece bozma ilamına uyulması yönünde karar alınmış; bozma ilamı üzerine yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine; 13.789,88 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, davalı kurum harçtan muaf olduğundan, peşin alınan 420,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, davacı vekilince harcanan 603,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan 18,60 TL gider avansının karar kesinleştiğinde HMK."nun 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 1.654,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmolunmuş; sözkonusu karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıda belirtilen temyiz itirazları dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Dava; geç ödenen su faturalarından kaynaklanan gecikme zammı ve KDV"sinin tahsili istemine ilişkindir.
Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan tarafa yükletilir. (HMK m. 326/1) Davada her iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama harç ve giderlerini, haklı çıkma oranına göre taraflar arasında paylaştırır. (HMK m. 326/2) Davadaki haklılık oranı dava edilenin bir bölümüne göre değil, tamamına göre belirlenir.
Davada haklı çıkan taraf, davayı vekil vasıtasıyla takip etmiş ise, lehine diğer yargılama giderlerinden başka bir de vekalet ücretine hükmedilir. (HMK m.323/1-ğ) Davanın kısmen kabulü halinde, kabul edilen miktar için davacı, reddedilen miktar için de davalı yararına vekalet ücreti takdir edilir.
Bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; yargılama neticesinde davanın kısmen kabülüne karar verilmesine rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmediği, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin tamamının davalıdan tahsiline hükmolunduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; HMK.nun 326.maddesi gereğince yargılama giderlerinin, haklılık durumuna göre taraflar arasında paylaştırılması ve reddolunan kısım üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin tamamının davalıdan tahsiline hükmolunması usul ve yasaya aykırı ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile:
1-) Hükmün 6. fıkrasından sonra 7. fıkra olarak “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.083,58 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettirilen davalıya verilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle ;
2-) Hükmün 3. fıkrasında yer alan; "davacı vekilince harcanan 603,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine "ifadesini hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine, "davacı vekilince harcanan 603,90 TL yargılama giderinin (haklı çıkma nispetinde) 267,28 TL"sinin davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına" ibaresi yazılmak suretiyle; hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.