11. Hukuk Dairesi 2016/11249 E. , 2018/3402 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/02/2016 tarih ve 2014/481-2016/68 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın ... Şubesinden 05.10.2012 tarihinde iki adet ticari kredi kullandığını, kredinin kullanılması döneminde hiçbir bilgilendirme yapılmamasına rağmen erken kapatma komisyonu adı altında müvekkili şirketten tahsil edilen 18,286,90 TL"nin, davalı bankaya ödenmiş olduğu tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak müvekkili şirkete ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya kapama tutarı ile ilgili bilgi verildiğini ve kendi rızası ile vadesinden önce 06.08.2013 tarihinde kredileri kapattığını taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinin “erken ödeme” başlıklı maddesine göre ve uğradıkları faiz kaybının çok altında cüzi denilebilecek bir erken ödeme komisyonu aldıklarını, imzalanan genel kredi sözleşmesinin tarafların serbest iradeleriyle imzalandığını, talep edilen komisyon tutarının da yasalara uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin "genel kredi sözleşmesi " ve davacı tarafın tacir olduğu, davalı bankanın ticari nitelikteki kredinin erken kapatılması nedeniyle komisyon almasının mümkün olduğu, kredi sözleşmesinin 4/VI-b bendinde de erken kapama komisyonu alınacağının açıkça düzenlendiği, sözleşmede komisyon tutarı ya da oranının açıkça yer almadığından davalı tarafça uygulanan %3"lük oranın ve tahsil edilen 18.286,90 TL"nin diğer bankalarla kıyaslandığında makul ölçülerde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.