Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7175
Karar No: 2015/2638
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/7175 Esas 2015/2638 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/7175 E.  ,  2015/2638 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/12/2013
    NUMARASI : 2013/392-2013/621

    Taraflar arasındaki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına itiraz ve evsel katı atık bedelinden borçlu olunmadğının tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ............l Mahallesinde bulunan işyerinde kiracı olduğunu, ilgili işyerinde su aboneliği mevcut olmadığı gibi lavabo wc ve benzeri herhangi bir atık oluşturacak yapının da işyerinde mevcut olmadığını, buna rağmen K.. B..nın müvekkiline gönderdiği yazı ile ilgili işyerine evsel atık bedeli tahakkuk ettireceğini ve bu bedeli müvekkilinden tahsil edeceğini yazılı olarak bildirdiğini, müvekkilinin bu karara itirazını Belediyenin kabul etmediğini, bunun üzerine müvekkilinin ilgili işlemin iptali için İl Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracâat ettiğini, Hakem Heyetinin uyuşmazlıkla ilgili mevzuat hükümlerini hiçe sayarak haksız ve hukuka aykırı bir karar tesis ettiğini belirterek ............... İl Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 22/07/2013 tarihli 504318 nolu kararının iptaline, müvekkilinden davalının evsel katı atık bedeli talep etme hakkının bulunmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görevli mahkemede açılmadığını, davacının dilekçesinde belirttiği evsel katı atık bedelinin ödenmesi bildiriminin niteliği itibariyle ancak idarî yargı mercileri nezdinde dava konusu edilebileceğini, ayrıca davacının kanun kapsamında tüketici konumunda bile olmadığını belirterek davanın öncelikle görev yönünden reddine, bu olmadığı takdirde davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın evsel katı atık bedeli talep etmekten kaynaklanan muarazanın giderilmesi davası olduğu, davacının kiracı olarak işlettiği işyerinde su aboneliğinin mevcut olmadığı, lavabo ve wc bulunmayan davacıdan Belediyece katı atık bertaraf etme bedeli istendiğini, davacının Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, başvurusunun reddedildiğini, davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ve Hakem Heyeti kararının iptali istemi ile açıldığını, ancak HMK"nun 33. maddesine göre vakıaları açıklamak tarafların, hukukî vasıflandırmayı yapmanın ise mahkemenin görevinde olduğunu, Tüketici Hakem Heyetine başvurulabilmesi için davanın tüketici ilişkisinden kaynaklanması gerektiğini, oysa ki davalı Belediyenin 4077 Sayılı Kanunun 3/F maddesi anlamında Ticarî-Meslekî fâaliyet çerçevesinde mal-hizmet satan satıcı niteliğinde olmadığını, bu nedenle Tüketici Mahkemesinin davaya bakmakta görevsiz olduğunu, bu nedenle davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakıldığını, davacının, davalı Belediyenin katı atık bedeli isteyemeyeceğinin tespitini istediğini, bu nedenle davanın muarazanın önlenmesi davası olarak nitelendirilmesi gerektiğini, Uyuşmazlk Mahkemesi kararında; atık su bedelinin somut olarak tahakkuk ettirilerek muhataba bildirilmesi ve tahsilinin istenmesi hâlinde ise Adlî Yargının, tahakkuk-tahsil işlemi yapılmaksızın sadece tarife kararlarının davaya konu edilmesi hâlinde ise İdarî Yargının görevli olduğuna işaret edildiğini, eldeki uyuşmazlıkta somut olarak miktar içeren bir atık su bedeli tahakkuku ve davacıya yöneltilen bir tahsil açıklaması ve iradesinin dava edilmediğini, davacının davalı idarenin evsel katı atık bedeli talep etme hakkı bulunmadığının tespitini istediğini, dolayısıyla dava edilen işlemin .......... Belediyesinin 2013 yılı gelir tarifesinin olduğunu, davalı Belediye tarafından genel olarak işyerlerinden evsel katı atık beyanı vermeleri istenmiş olduğunu, davacının ise 26/10/2013 günlü dilekçesi ile kendisinden böyle bir istekte bulunulmamasını istediğini, bu nedenle Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı ışığında görevli yargı yerinin İdarî Yargı mercii olduğundan yargı yeri itibariyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    Uyuşmazlık Mahkemesi 13/05/2013 tarih, 2012/145 Esas, 2013/622 karar sayılı ilâmında;
    “... taraflar arasındaki abonelik ilişkisi bulunuyor olması birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu ücretin idare ile kişi arasında abonman (abonelik) sözleşmesiyle kurulan özel hukuk ilişkisi çerçevesinde ve hizmet karşılığında maliyet-kâr esasına göre idarece belirlenen tarifeye dayanlarak alınan ücret olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığa bakmakta Adlî Yargı Merciinin görevli olduğuna” karar vermiştir.
    Uyuşmazlık Mahkemesi 02/04/2007 tarih, 2004/127 Esas, 2007/31 Karar sayılı kararında; Anayasa Mahkemesi ile Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarındaki; “atık su bedelinin, vergi benzeri mâli yükümlülük olmayıp, idareyle kişi arasında abonman sözleşmesiyle kurulan özel hukuk ilişkisi çerçevesinde ve hizmet karşılığında mâliyet-kâr esasına göre idarece belirlenen tarifeye dayanılarak alınan bir ücret olduğu” yolundaki kabulün sonuçları itibarıyla; idarenin fâaliyet alanıyla ilgili olarak yürürlüğe koyduğu yönetmelik ve buna dayanan tarife kararlarının yargısal denetiminin İdarî Yargı yerinde (İdare Mahkemeleri); abonman sözleşmesine dayanan bir alacak-borç ilişkisi kapsamındaki atık su bedelinin tahsiline ilişkin davaların ise Adlî Yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerekmekte olup, uygulamanın bu şekilde istikrar kazandığından da bahsedilmiştir.
    Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde, kiracı olarak kullandığı işyeri için davalı idarenin evsel katı atık bedeli tahakkuk ettireceğini kendisine yazılı olarak bildirdiğini, bu bildirim üzerine, kendisinden evsel katı atık bedeli istenmesinin yasal olmadığı gerekçesiyle Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu, Hakem Heyetinin ise talebini reddettiğini, bu ret kararı üzerine, TSHH kararının iptali ve davalı idarenin evsel katı atık bedeli talep etme hakkının bulunmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır.
    Medenî yargılama hukukunda egemen olan ilke (taraflarca getirme ilkesine göre), davanın sebebini oluşturan vakıaların getirilmesi taraflara yüklenmiş bir ödevdir. Buna karşılık bu vakıaları mümkün olan bütün hukukî görüş açılarından inceleme ve hukuku uygulama görevi ise hâkime yüklenmiştir. Hâkim, tarafların hukukî sebepleri hiç belirtmemiş ya da yanlış belirtmiş olması ile bağlı tutulmamıştır. Bu sayede, tarafların hukukî bilgisizliklerden zarar görmeleri engellenmiştir.
    Nitekim, 6100 sayılı HMK"nun 33. maddesi ve 04/06/1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK"na göre, olayları izah taraflara, kanunları (mevzuatı) re"sen uygulamak ve dolayısıyla hukukî nitelendirmede bulunmak hâkime ait bir görevdir. Hâkimin hukukî nitelendirmede bulunma görevine ilişkin muhtelif kararlar mevcuttur. (YHGK"nun 11/4/2007 tarih, 2007/12-179 Esas, 2007/198 Karar sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.)
    Davacı talebinde (dava dilekçesinde) bir idarî işlemin iptalini istemememiştir. Davalı idarenin evsel katı atık bedeli tarifesinin iptalini istemediği, dava dilekçesi, yargılama aşamasındaki beyanları ve temyiz layihasından açıkça anlaşılmaktadır. Talebi hakkında, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından verilen kararının iptali ile evsel katı atık bedelinden sorumlu olmadığının tespitini istemiştir.
    Ayrıca; Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre; İl veya İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinin kararlarına karşı itiraz merci Tüketici Mahkemeleridir (TKHK mad. 22/5). O hâlde, TSHH"ye intikal ettirilen uyuşmazlığın türü ne olursa olsun bu merci tarafından verilecek bütün kararlara karşı itiraz merci (münhasıran) Tüketici Mahkemesidir. Kaldı ki, tüketici hukuku kapsamında olmayıp da genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlık hakkında her nasılsa Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulmuş ve buradan işin esası hakkında bir karar alınmışsa dahi itiraz merci, yine (münhasıran) Tüketici Mahkemesidir. O hâlde, Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal ettirilen uyuşmazlığın türü ne olursa olsun bu merci tarafından verilecek bütün kararlara karşı itiraz (iptal) merci (münhasıran) Tüketici Mahkemesidir.
    Mahkemece; yukarıda belirtilen ilke ve esaslar gözönünde tutularak, davaya bakmakta görevli yargı yerinin Adlî Yargı Mercii olduğu kabul edilip, ayrıca davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ :Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi