4. Ceza Dairesi 2016/14639 E. , 2020/11990 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyizde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a-Sanığın eşi ..."ye yönelik kasten yaralama eylemi ile aynı zamanda, eşi ... ve kayınpederi ..."e yönelik tek fiille TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, eşe karşı tehdit eyleminin uzlaşma kapsamında bulunmayan ve kesin nitelikteki yaralama eylemiyle birlikte gerçekleşmesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmış ise de; müşteki ..."e yönelik TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit eyleminin, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olduğundan ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, müşteki ..."e yönelik tehdit suçundan uzlaşmanın gerçekleşmesi durumunda, müşteki ..."ye yönelik tehdit suçunda TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
b-Sanığın adli sicil kaydında bulunan en ağır cezayı gerektiren Adana 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/69 Esas 2008/389 Karar sayılı hırsızlık suçuna ilişkin hapis cezası nedeniyle tekerrrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, c-17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görülmekte, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere TCK"nın 58. maddesi uygulanırken bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gözetilerek, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesine göre koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, yanılgılı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilamı nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağının gözetilerek karar verilmek suretiyle esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.