Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/17047
Karar No: 2018/9052
Karar Tarihi: 13.11.2018

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17047 Esas 2018/9052 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, asliye ceza mahkemesinde görülen bir resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçuyla ilgili davada verilmiştir. Sanığın kardeşine ait nüfus cüzdanını görevlilere ibraz ettiği ancak gerçek kimliğinin tespit edildiği ve belgelerin gerçek kimliğine göre düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkeme, yalan beyanın tek başına kanıtlayıcı bir gücü olmadığına ve belgeye dayanak oluşturan bilginin yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğuna dikkat çekmiştir. Bu nedenle, suçun oluşması için açıklamaların yetkili bir kamu görevlisi tarafından düzenlenen resmi bir belge ile desteklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, söz konusu suçun 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun \"Kimliği bildirmeme\" başlıklı 40. maddesinde düzenlenen idari para cezası ile farklılık gösterdiği vurgulanmıştır. 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesi yalan beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılması halinde uygulanırken, Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi uyarınca gerçeğe aykırı beyanda bulunulması veya kimlik ve adresle ilgili bilgi vermekten kaçınılması halinde idari para cezası verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, sanığın lehine bulunan idari para ce
11. Ceza Dairesi         2017/17047 E.  ,  2018/9052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin, sanığın hakkında yürütülen soruşturma sırasında kardeşine ait nüfus cüzdanını görevlilere ibraz ettiği 11/11/2012 olarak mahkeme tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu hallerde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan, yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda bu suçun oluşmayacağı açıktır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun "Kimliği bildirmeme" başlığını taşıyan 40. maddesinin birinci fıkrası "Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından Elli Türk Lirası idari para cezası verilir.", 2. fıkrası ise "... bu kişi kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır." hükmünü taşımakta olup, bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK"nin 206. maddesi uygulanacaktır. Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması veya kimlik ve adresle ilgili bilgi vermekten kaçınılması halinde Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesi gerekir. Somut olayda; sanığın uyuşturucu madde kullanma suçundan şüpheli olarak yakalandığında kolluk görevlilerine kardeşi olan tanık ..."nin sahte olmayan nüfus cüzdanını ibraz ettiği, ancak görevlilerin şüphelenerek yaptıkları araştırma sonucu gerçek kimliğinin tespit edildiği, tüm belge ve tutanakların gerçek kimliğine göre düzenlediği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı, fiilin 5236 sayılı Kabahatler Kanunu 40. maddesi kapsamında kamu görevlisine kimliği ile ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulunma kabahatini oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Kanun"un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre aynı Kanun"un 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin gerçekleştiği 11.11.2012 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK’nin 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 13.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi