14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10623 Karar No: 2017/958 Karar Tarihi: 13.02.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10623 Esas 2017/958 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, mirasçılık belgesi verilmesi istemektedir. Ancak, mahkeme davacı ile miras bırakan arasındaki soybağının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı bu hükmü temyiz etmiştir. Mahkeme, bu tür davaların çekişmesiz yargıya tabi olması nedeniyle resen araştırma prensibinin uygulanacağını belirtmiştir. Mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davaların doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacının mirasçılık durumunu ve miras paylarını gösteren belgelerin bulunduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesi de açıklanmıştır. Bu madde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlar ile kanıtlanabileceğini belirtmektedir.
14. Hukuk Dairesi 2016/10623 E. , 2017/958 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, 08.08.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı, 1800‘lü yıllarda yaşayan ... oğlu ...’nun ... adında oğlu olduğunu, ...e’nin tek çocuğu olan 1864 doğumlu ve 1944 ölüm tarihli ...’in kendi ataları olduğunu beyan ederek ... oğlu ...’nun mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacı ile miras bırakan arasındaki soybağının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Bir davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflardan delillerinin sorulup saptanması, gösterilecek ve davanın sonucunu etkileyecek tüm delillerin eksiksiz toplanması, ilgili yerlerden gerekli belgelerin getirtilmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekir. Bunun yanında mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davaların çekişmesiz yargıya tabi olması nedeniyle bu tür davalarda resen araştırma prensibinin uygulanacağı, mirasçılar tarafından açılmış bu tür davalarda davacının sadece kendisinin mirasçı olduğunu, bir başka deyişle kendisi ile miras bırakan arasındaki soybağını kanıtlamak zorunda olduğu, başka mirasçı bulunup bulunmadığının ve miras paylarının ise mahkemece resen belirleneceği de kuşkusuzdur. Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 30. maddesi hükmünde; doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Somut olaya gelince, davacının ... oğlu ... mirasçısı olduğu ... ili ... ilçesi ... köyünde kain 182, 177, 60, 302 parsellere ilişkin tapulama tespit tutanaklarının içeriği ile ... ilçe Jandarma Komutanlığı’nın 20.02.2015 tarihli tutanak içeriğinden anlaşıldığından mirasçılık durumunu ve miras paylarını gösteren mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.