11. Ceza Dairesi 2016/1825 E. , 2018/9049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın, anlaşmalı olduğu matbaaya on cilt fatura bastırıp teslim aldığını, muhasebecisi olan ..."nın bu faturalardan iki cildini kayıt yapılacak diye kendisinden aldığını ve iade etmediğini, daha sonra da haberi olmadan ..."in matbaaya 15 cilt daha fatura bastırdığını, yetkisi olmadığı halde imzasını ve yazısını taklit ettiğini, suça konu faturaları kendisinin düzenlemediğini savunması; tanık olarak dinlenen ..."nın, sanığın yazısını ve imzasını taklit etmediğini, sadece beyanname ve defterleri tanzim ettiğini, bürosunda bulunan fatura koçanlarını sanığın kayıt için getirdiğini beyan etmesi; tanık olarak dinlenen ve faturaların basımını gerçekleştiren matbaanın yetkilisi olan ..."ın, 2007 yılı içinde toplam 25 cilt fatura bastığını ve faturaları şirket müdürü olan sanığa teslim ettiğini beyan etmesi; suça konu faturaların Konya 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/04/2009 tarihli, 2009/328 Değişik İş sayılı arama kararı üzerine ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından;
1- Adli emanetin 2009/3485 sırasına kaydedilerek iddianame konusu yapılan suça konu faturaların, vergi tekniği raporuna göre Konya 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/04/2009 tarihli, 2009/328 Değişik İş sayılı kararı sonucunda ..."nın bürosunda ele geçirildiği belirtilmiş ise de, dosya arasında arama kararı veya yazılı arama emri ile arama tutanağının bulunmaması karşısında; suça konu belgelerin usulüne uygun olarak ele geçirilip geçirilmediğinin tespiti açısından, arama kararı ile arama tutanağı asıllarının veya onaylı örneklerinin temin edilerek incelenmesi,
2- Arama hukuka uygun ise;
a)Fatura ciltlerinin matbaadan teslim alındığına ilişkin 13/05/2008 ve 06/09/2008 tarihli tutanakların getirtilmesi, söz konusu teslim tutanaklarının ve faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; sanığın savunmasında adı geçen ..."ya faturaların ve teslim tutanaklarının gösterilerek faturalardaki ve tutanaklardaki yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
b) ..."nın da tutanaklardaki ve faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde, yazı ve imza örnekleri temin edilerek, tutanaklardaki ve faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya ..."ya ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c) Teslim tutanaklarında ve/veya faturalardaki yazı ve imzaların, ..."ya ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
d) Tutanaklardaki ve faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve ..."ya ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı veya ..."yı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de;
a)Aynı takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlediği kabul edilen sanık hakkında TCK"nin 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,, 13/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.