1. Hukuk Dairesi 2015/11554 E. , 2018/10828 K.
"İçtihat Metni"..........
Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, çekişme konusu 777 parsel sayılı taşınmazı satın aldıktan sonra davalı ...’nın ..... Asliye Hukuk Mahkemesi 2007/105 Esas sayılı dosyası üzerinden tapu kaydında düzeltim davası açtığını ve kesinleşen ilam ile 777 ve 776 parsel sayılı taşınmazların sınırlarının değiştiğini, bu değişiklik ile deniz manzarası olan kısmın 776 parsel sayılı taşınmaza aktarıldığını, yapılan değişikliğin iyi niyetli olmaması nedeniyle kendisini bağlamaması gerektiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının eski hale getirilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ..., taşınmazlar arasında fiiliyatta da sınır bulunduğunu, açılan tapu kaydında düzeltim davası ile fiili duruma uygun şekilde karar verildiğini, davacının da satın alırken bu durumdan haberdar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iyi niyetli olduğu ve tapu kayıtlarındaki yolsuz durumu bilemeyecek konumda olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 777 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı iken 15/02/2012 tarihli resmi senet ile davacıya satış suretiyle temlik edildiği, davalı ...’nın ise komşu 776 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu, davalı ...’nın diğer davalı ...’ı davalı göstermek suretiyle ........ Asliye Hukuk Mahkemesi 2007/105 Esas sayılı dosyası üzerinden 22/11/2007 tarihinde taşınmazların sınırlarının değiştirilmesi istemli tapu kaydında düzeltim davası açtığı, davalı ...’ın davayı kabul etmesi üzerine mahkemece davanın kabulüne karar verilerek istem gibi 777 ve 776 parsel sayılı taşınmazların sınırlarının değiştirildiği ve kararın temyiz edilmeyerek 06/11/2008 tarihinde kesinleştiği, ancak kararın infaz edilmediği ve tapu kaydında herhangi bir şerhin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
./..
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 705. maddesine göre, kural olarak taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olup, mülkiyetin tescilden önce kazanılmasına ilişkin haller yani aslen iktisap şekilleri yasada ayrıca düzenlenmiştir. Yine aynı yasanın 1013.maddesinde , “ Tescil, tasarrufa konu olan taşınmaz malikinin yazılı beyanı üzerine yapılır.Edinen kimse, kanun hükmüne, kesinleşmiş mahkeme kararına veya buna eşdeğer bir belgeye dayanıyorsa, bu beyana gerek yoktur. Bir ayni hakkı tescilden önce kazanan kimse, gerekli belgeleri ibraz ederek tescili isteyebilir.” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, tescil işlemi için kayıt malikinin isteği veya mahkeme kararı ya da buna eşdeğer bir belgenin bulunması esastır.
Anılan yasal düzenleme uyarınca mahkeme kararı kesinleşmiş olmakla mülkiyet durumu tapu kaydında tescil edilmemiş olsa dahi, davalı ... lehine mülkiyet hakkı oluştuğu tartışmasızdır.
Somut olayda, çekişme konusu 777 parsel sayılı taşınmazı mevcut duruma göre satın aldığını ve davalılar tarafından hataya düşürüldüğünü iddia eden davacı, kişisel hak doğuran bu iddiasını ancak akidine karşı ileri sürebilir. Davalı ...’nın mülkiyet hakkı karşısında da böyle bir kişisel hakka değer verilemeyeceği de tartışmasızdır.
Davacı, akidinden ancak hataya düşürüldüğü için zararının tazminini isteyebilir. Davacının böyle bir talebi de olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de, mahkeme kararı ile bir başka mahkemenin kararının ortadan kaldırılması mümkün değildir.
Davalı ...’nın yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.