11. Hukuk Dairesi 2016/11300 E. , 2018/3394 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .....Tüketici Mahkemesi’nce verilen 09/06/2016 tarih ve 2014/736-2016/474 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 07/08/2014 tarihinde.... Alışveriş Merkezi .... İç ve Dış Tic. A.Ş."den 3.448,00 TL bedelle takım elbise satın aldığını, alınan elbisenin iade edilmesi istemiyle .... Kargo Servisi A.Ş."nin .... acentesine 19/08/2014 tarihinde .... İç ve Dış Ticaret A.Ş."ye gönderilmek üzere teslim edildiği, davalının aldığı ürünü kaybettiği ve süresinde satıcı firmaya teslim edemediği, ayıplı hizmet nedeni ile uğranılan hak kaybından dolayı davalı firmaya başvuru yapıldığını, ret cevabı alındığını ileri sürerek davacının uğradığı 3.448,00 TL zararın davalıdan alınarak 19/08/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kargo alıcısının isminin taşıma faturasından da belli olacağı şekilde İstanbul .... olarak beyan edildiği, kargonun sağlıklı şekilde taşınarak İstanbul"a ulaşmış ancak .... Avm içinde birçok mağaza olması nedeniyle hangisine teslim edileceğine dair bir bilgi olmadığından teslim edilememiş olduğunu, kargonun alıcıya iade edilmek üzere çıkış şubesine gönderildiği, kargonun tüketici tarafından kabul edilmemesi üzerine .... Şube deposunda muhafaza edildiğini, kargonun kaybedilmediğini, eksik bilgi verilmesi nedeniyle teslim edilemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tüketicinin cayma talebini süresinde kullandığı, alıcı adresi olarak belirtilen adresin kargonun asıl alıcısı olan .... İç ve Dış Tic A.Ş."ye ulaşması için yeterli bir adres olmadığı, varış adresinin eksiksiz ve doğru bir şekilde bildirilmediği, davalı firmanın tazmin sorumluluğunun doğmadığı, ürünün halen davalı ... şirketinde bulunduğu da göz önünde bulundurulduğunda olay ile zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı, davacı tüketicinin talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kargo şirketine teslim edilen eşyanın alıcıya gereği gibi teslim edilmediği ve kaybedildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı, satın aldığı eşyanın iadesi için gönderilmek üzere davalı şirkete teslim edildiğini, ancak alıcıya tesliminin gerçekleşmediğini, zarara uğradığını ileri sürmüş, davalı ise teslim adresinin anlaşılır şekilde belirtilmediğini, kargonun teslim edilemediği için şubeye getirildiğini, eşyanın kaybedilmediğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının alıcı adresini doğru bir şekilde belirtmediği, davalının tazmin sorumluluğunun olmadığı, ürünün halen davalıda bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de doğru olmamıştır.
Taşıma ve teslim engellerini düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 869/1. maddesi “Eşyanın teslim edilmesi gereken yere ulaşmasından önce, taşımanın sözleşmeye uygun olarak yapılamayacağı anlaşılırsa veya eşyanın teslim edileceği yerde teslim engelleri çıkarsa, taşıyıcı, 868 inci madde uyarınca tasarruf hakkına sahip olan kişiden talimat almak zorundadır. Tasarruf hakkını gönderilen haizse ve bulunamıyorsa veya eşyayı teslim almaktan kaçınıyorsa, tasarruf hakkı birinci cümle uyarınca gönderen tarafından kullanılır. Tasarruf hakkının kullanılması taşıma senedinin ibrazına bağlı tutulmuş olsa bile bu hâlde taşıma senedinin ibrazı gerekli değildir. Taşıyıcı, kendisine talimat verilen durumlarda, teslim engelinin taşıyıcının riziko alanına giren bir nedenden kaynaklanmamış olması şartıyla, 868 inci maddenin birinci fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümlelerinde öngörülen istem haklarını ileri sürebilir.” hükmünü haizdir. Buna göre, eşyanın teslim edileceği yerde teslim engeli çıkması durumunda taşıyıcı, göndericiyi durumdan haberdar ederek talimat almalıdır. Her ne kadar, davalı tarafça adresin açık olarak belirtilmemesi nedeniyle alıcının bulunamadığı savunulmuşsa da anılan hüküm gereğince davacıdan talimat alınması gerekmektedir. Ayrıca, davalı eşyanın deposunda muhafaza edildiğini beyan etmiş ise de eşyanın zilyetliğinde bulunduğuna veya davacıya teslim edildiğine yönelik bir delil dosyaya sunmamıştır. O halde, davalı taşıyıcının 6102 sayılı TTK’nın 875. maddesi uyarınca eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğu ve açıklanan diğer hususlar gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.