1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11294 Karar No: 2018/10827 Karar Tarihi: 31.05.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/11294 Esas 2018/10827 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2015/11294 E. , 2018/10827 K.
"İçtihat Metni"
....
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu kaydında olmayan kişinin terkini istemine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 101 ada 67 ve 69 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olarak görünen ....simli paydaşın gerçekte var olmadığını ileri sürerek anılan paydaşa ait payın tapu kaydından terkinini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının isteminin mülkiyet ihtilafına ilişkin olduğu ve bu tür iddiaların tapu iptali ve tescil davalarına konu edilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 67 parsel sayılı taşınmazın 07/12/1999 tarihli kadastro tespiti ile ..... oğulları .... ve ... adına; 69 parsel sayılı taşınmazın ise ... oğulları ..., ... ve ... .... adına tescil edildiği, davacının tapu kaydında ismi yazılı 67 parsel sayılı taşınmazda ¾ pay; 69 parsel sayılı taşınmazda ise 3/5 pay ile paydaş olan ... ...’ün gerçekte varolmadığı iddiası ile tapu kaydından terkini istemli eldeki davayı açarak diğer paydaşların mirasçılarını davalı olarak gösterdiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; tapu iptal ve tescil davalarının kayıt maliklerine yöneltilmesinin zorunlu olduğu, kayıt malikinin kim olduğu belirlenemiyor ise, kayyım atanması ve kayyımın görev ve sorumluluklarıyla ilgili 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun Kanun hükümleri dikkate alındığında, ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla davanın kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk bulunduğu açıktır.
./..
Bilindiği gibi; kayyımın kayıt maliki yerine geçip onu temsil etme yetkisini haiz olduğu, onun aleyhine açılan davanın da görülebilir olduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davadaki iddia ve isteğe göre kayıt maliki İdris Üst’ün davaya konu mal varlığı için temsil kayyımı atanıp atanmadığının araştırılması varsa kayyım tayinine ilişkin kararın dosya arasına alınması, temsil kayyımı yok ise bu yönde dava açmak üzere davacıya süre verilmesi ve temsil kayyımına davanın yöneltilmesi sağlanarak toplanan ve toplanacak delillere göre TMK 1024.maddesi de gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir. Davacının bu yöne değinen ve yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.