
Esas No: 2017/1458
Karar No: 2017/4137
Karar Tarihi: 20.03.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/1458 Esas 2017/4137 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Borçlu ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA),
2)Borçlu ... Ltd. Şti."nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlu icra mahkemesine yasal sürede yaptığı başvuruda; sair şikayet nedenleri ile tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek 23.02.2016 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin feshini istediği, mahkemece icra emri ile kıymet takdiri raporunun TK"nun 35. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, satış ilanının da tasfiye memuruna tebliğ edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, tebligat yapılan adresin, tebliğ tarihi itibariyle muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması zorunludur.
Somut olayda, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, borçlunun ticaret sicil adresi olan "... Mah. ... Sk. No:... .../..." adresine çıkartılan kıymet takdiri raporunun şirketin adresten taşınmış olduğu gerekçesiyle 08.06.2016 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine kıymet takdiri raporu ve satış ilanının TK"nun 35. maddesindeki usule göre farklı adreslere tebliğ edildiği, borçlu şirketin ticaret sicili adresine TK"nun 35. maddesine göre yapılmış bir tebliğ işlemi bulunmadığı anlaşıldığından yapılan kıymet takdiri ile satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür. Öte yandan, borçlu şirketin adresinde, tasfiye memuruna yapılmış bir tebliğ işlemi de bulunmamaktadır.
İİK"nun 127.maddesi gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde; mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu ... Ltd. Şti."nin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.