Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6078
Karar No: 2016/2953
Karar Tarihi: 09.05.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/6078 Esas 2016/2953 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/6078 E.  ,  2016/2953 K.
"İçtihat Metni"

Asliye Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin havayolu taşımacılığı faaliyetleri çerçevesinde adına tescilli uçaklar için ilgili mevzuat uyarınca davalıdan hizmet aldığını, davalı her yıl belirlediği tarife hükümlerine göre hizmetlerini fiyatlandırarak müvekkili şirkete fatura ettiğini, alınan hizmet ve faaliyetlerin teminatı olarak da uçak hizmet bedeli için A.Ş. şubesine ait 05.10.2007 günlü 70.000,00 USD bedelli, uçak hizmet bedeli için A.Ş. şubesine ait 02.08.2007 günlü 180.000,00 USD bedelli, büro mahalli için A.Ş. şubesine ait 03.03.2005 günlü 1.910,00 TL bedelli, yine iç hatlar terminal binasındaki büro için A.Ş. Antalya şubesine ait 16.07.2004 günlü 775,00 TL bedelli, bilet satış kontuarı ve depo mahalli için A.Ş. Antalya şubesine ait 03.03.2005 günlü 1.950,00 Euro bedelli, mukavele yenileme için A.Ş. şubesine ait 03.03.2005 günlü 6.000,00 TL bedelli, kira teminatı için Bankası A.Ş. şubesine ait 21.02.2006 tarih 9.600,00 TL bedelli, 28.03.2003 günlü 2.000,00 TL bedelli, ofis arazi hizmetleri için A.Ş Antalya şubesine ait 14.03.2002 günlü 4.000,00 TL bedelli 9 adet teminat mektubunun davalı kuruluşa verildiğini, müvekkilinin Kasım/2008 ayı itibariyle davalı kuruluştan muhtelif hava limanlarında kiraladığı büro, depo ve ofisleri tahliye ettiğini, davalı kuruluştan herhangi bir hizmet almadığını, müvekkile ait işletme ruhsatının Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından 14.04.2009 tarihinde iptal edildiğinden faaliyetlerin durdurulduğunu, 11.02.2009 tarihli ihtarname ile mektupların iadesinin istenilmesine rağmen verilmediğini, bu mektuplar ile ilgili bankalara faiz ve masraf ödendiğini, 25.12.2008 tarihli faturada talep edilen zamlı konaklama ücretinin 70.000,00 USD bedelli teminat mektubunun nakde çevrilerek haksız olarak tahsil edildiğini, mektuptan arta kalan paranın iade edilmesi gerekirken, borcu olmamasına rağmen iade edilmediğini, muhtelif faturalar nedeniyle davalıya borçlu olduğu kabul edilse dahi, bakiye 21.688,93 TL"nin iadesi gerektiğini ileri sürerek, iade şartları oluşan teminat mektupların iadesini, ödenen faiz ve komisyon giderlerine karşılık 100,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, haksız zamlı konaklama ücreti altında tahsil edilen 32.014,82 TL"nin tahsil edildiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, nakde çevrilen teminat mektuplarından kalan ve iade edilmeyen 21.688,93 TL"nin tahsil edildiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

.../...

S.2

Davalı vekili, müvekkilinin davacıya ait uçaklara "uçak hizmetleri ve kira sözleşmeleri" hizmetleri verdiğinden, karşılığında sözleşmeler gereği teminat mektuplarının alındığını, zamlı konaklama ücretinin ödenmemesi üzerine mektubun nakde çevrilerek alacağın tahsil edildiğini, iadesi istenen diğer teminat mektuplarının ise bağlı oldukları kira sözleşmesine ait yerler davacıların talepleri tarihinde henüz idareye teslim edilmediğinden o tarihte iade edilmediğini, fakat daha sonra alınan teminat mektuplarının şirkete iade edildiğini, uçak hizmetlerine ait teminat mektuplarının ise hava limanlarında konaklama yapan uçaklar olması nedeniyle alacağın doğması ihtimaline binaen bir süre tutulduktan sonra davacıya iade edildiğini, terkin tarihi olan 05.03.2009 tarihine kadar konaklama ücretleri, davacı şirket adına terkin tarihinden sonra ise yeni işletici olan şirket adına fatura düzenlenerek fatura bedelinin nakde çevrilen teminat mektubundan mahsup edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 15.753,00 Euro karşılığı 32.104,82 TL zamlı konaklama ücreti istemekte haklı olduğu, nakde çevrilen teminat mektubundan bu bedelin düşümü ile bakiyenin 74.763,45 TL olduğu, dosyaya sunulan diğer faturalara göre de davacının davalıya olan bakiye borcunun 56.471,10 TL olduğu, bu miktarın da düşümü ile davacının davalıdan 18.292,35 TL"yi talep edebileceği, mektupların iade edilmemesinden kaynaklanan zarar 587,45 TL olarak belirlenmiş ise de, davacının talebinin 100,00 TL olduğu, davacı şirket tarafından iadesi talep edilmiş olan sekiz adet teminat mektubundan Şubesi"ne ait 03.03.2005 tarihli 1.910,00 TL"lik, 16.07.2004 tarihli 775,00 TL"lik, 03.03.2005 tarihli 1.950,00 TL"lik teminat mektupları dışında diğer beş teminat mektubunun yargılama esnasında davacıya iade edilmiş olduğu, bu mektuplarla ilgili davanın konusuz kaldığı, üç teminat mektubu ile ilgili iade şartları oluştuğundan bu mektuplarının davacıya iadesinin gerektiği, davacının nakde çevrilen teminat mektubundan ayrı üç adet teminat mektubunun iadesinin gerektiği, iadesi gereken teminat mektuplarının iade edilmemesi nedeniyle davacının uğradığı zararın talep edilenden az olduğu, zamlı konaklama ücreti adı altında yapılan davalı kesintisinin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen 8 adet teminat mektubundan 5 adet teminat mektubu davadan sonra iade edildiğinden konusuz kalan bu mektuplarla ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, Şubesi"ne ait 03.03.2005 tarihli no"lu 1.910,00 TL"lik, 16.07.2004 tarihli 916MZ0023 no"lu 775,00 TL"lik, 03.03.2005 tarihli 916TG00074 no"lu 1.950,00 TL"lik teminat mektuplarının davacıya iadesine, mektupların iade edilmemesinden kaynaklanan 100,00 TL"lik zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, nakde çevrilen teminat mektubunun bakiyesi olan 18.292,35 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,davacının fazlaya ilişkin diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 1.820.00 TL’dir.


.../...



Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin, gerekçeli kararın 3. bendindeki mektupların iade edilmemesinden kaynaklanan 100,00 TL"lik zararın avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik hükmü temyiz ettiği ve aleyhine kabul edilen anılan kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz istemine gelince;
6100 sayılı HMK"nın 301/1. maddesine göre, "Hüküm yazılıp imza edildikten ve mahkeme mührü ile mühürlendikten sonra, nüshaları yazı işleri müdürü tarafından taraflardan her birine makbuz karşılığında verilir ve bir nüshası da gecikmeksizin diğer tarafa tebliğ edilir."
Gerekçeli karar, davacı vekiline kalemde elden zabıt katibince tebliğ edilmişse de, HMK"nın 301/1. maddesi uyarınca hükmün yazı işleri müdürü tarafından taraflardan herbirine makbuz karşılığında verilmesi gerektiğinden ve 03.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği"nin "Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesi" başlıklı 6/3-b maddesi gereğince talep halinde gerekçeli kararın tebliğini sağlamak yazı işleri müdürünün görevleri arasında olduğundan tebligatın usulüne uygun olduğu söylenemez.
Gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediğine ilişkin herhangi bir temyiz itirazı ileri sürmeyen davacı vekilinin, temyiz kesinlik sınırının altında kalmış olan temyiz istemine katılma yolu ile temyizi de mümkün değildir. Bu nedenle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi