3. Hukuk Dairesi 2014/18519 E. , 2015/2613 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
Davacı ........... Elektrik Dağıtım A.Ş ile davalı-karşı davacı G.. E.. aralarındaki alacak davasına dair Sivas 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.06.2013 günlü ve 2013/70 E.-2013/280 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 08.04.2014 günlü ve 2013/20914 E.-2014/5629 K.sayılı ilama karşı davalı-karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; EPDK tarafından belirlenen tarifelerin uygulanmasının lisans sahibi tüm dağıtım şirketleri için yasal zorunluluk olduğunu, kurulca onaylanan tarifelerin hüküm ve şartlarını şirketlerinin uygulamak zorunda olduğunu, tüketicinin şikayeti üzerine Sivas Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanlığı"nın 31.12.2012 tarih ve 2012/1505 sayılı karar ile hukuka aykırı şekilde tüketicinin iade talebini kabul ederek, kayıp/kaçak bedeli ve diğer adlar altında alınan bedellerin tüketiciye iadesi ve tüketicinin elektrik enerjisini kullandığı süre içerisinde sayılan bedellerin tüketiciye yansıtılmaması şeklinde karar verdiğini belirterek; Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı"nın 31.12.2012 tarih ve 2012/1505 sayılı kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; iptali istenen hakem heyeti kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiş, karşı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.300,00 TL"nin davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece; hakem heyeti kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalı-karşı davacının talebinin kabulü ile, 1.300,00 TL"nin 26.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacıdan tahsiline karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Verilen bu karar, Dairemizin 08.04.2014 tarih 2013/20914 E. ve 2014 /5629 K. sayılı kararı ile tarifeye ilişkin kurul kararının iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğu, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, karşı dava yönünden herhangi bir bozma yapılmamış, bozma kararına karşı davalı (karşı davacı) tarafça karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu 21/05/2014 tarih, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı ilamı ile; elektrik şirketlerinin tüketicilerden fatura yoluyla tahsil ettikleri kayıp-kaçak bedelinin hukuka, hakkaniyete ve şeffaflığa aykırı olduğundan, faturalara kayıp-kaçak bedelinin yansıtılmamasına karar vermiştir. Yüksek Genel Kurulun bu karar ve uygulamasına dairemizce de uyulmasına ve bu şekilde uygulama yapılmasına oy çokluğu ile karar verilerek bu şekilde uygulama yapılmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 08.04.2014 gün ve 2013/20914 E.; 2014/5629 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verilmiş, dosyanın incelemesine geçilmiştir.
Uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedelinin tüketiciden alıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Yani kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.
Davacı Kurum tarafından elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinin 1.fıkrasında, bu Kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulduğunu belirtmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında ise; “Kurum, tüzel kişilerin yetkili oldukları faaliyetleri ve bu faaliyetlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini tanımlayan Kurul onaylı lisansların verilmesinden, işletme hakkı devri kapsamındaki mevcut sözleşmelerin bu Kanun hükümlerine göre düzenlenmesinden, piyasa performansının izlenmesinden, performans standartlarının ve dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden, bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur...” hükmüne yer verilmiştir.
Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fıyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir.
Bu maddede de anlatılmak istenilen hususun 1 kw elektrik enerjisinin tüketicilere ulaşıncaya kadar ki maliyet ve kar payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi vermediği açıktır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddeye dayanarak 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketiciden kayıp-kaçak bedeli adı altında bedel tahsil etmişlerdir.
Ancak, yukarıda açıklandığı üzere tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.
Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır.
Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden davalı Kurum’un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davalı kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysa ki, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davalıya aittir.
Bununla birlikte, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekirken Dairemizin 08.04.2014 tarih, 2013/20914 E.; 2014/5629 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına ilişkin kararı yukarıda açıklanan gerekçeler ile doğru görülmediğinden bozma kararının kaldırılarak, hükmün ONANMASINA, 19.02.2015 günü oyçokluğuyla karar verildi.