Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/10997 Esas 2018/3391 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10997
Karar No: 2018/3391
Karar Tarihi: 09.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/10997 Esas 2018/3391 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalılar ile birlikte davalı şirketi kurduklarını ve yönetim görevlerinin elinden alındığını iddia ederek, muvazaalı devir işlemlerinin iptali ile hisselerin malvarlığı olan önceki ortaklar üzerine tesciline, şirketin kamu ve sair borçlarının ödenmesine, kâr paylarının ödenmemesi nedeniyle 5.100.00 TL alacağın faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar zamanaşımı, kâr payının tüzel kişilik tarafından talep edilmesi gerektiği ve hisse satışının usule uygun olduğunu savunmuşlardır. Yapılan yargılamada, ortaklar kurulunun kâr dağıtımına ilişkin karar verme yetkisinin başka bir organa devredilemeyeceği ve kâr payı alacağının tahsiline ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Ayrıca, davacının muvazaa iddiasının dinlenmesi gerektirir hukuki bir yararı olmadığı ve davalı şirket hisselerinin muvazaalı olarak devredildiği iddiasıyla devir işlemlerinin iptaline ilişkin talebinin de reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu madde 503, Türk Ticaret Kanunu madde 397.
11. Hukuk Dairesi         2016/10997 E.  ,  2018/3391 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/04/2016 tarih ve 2013/194-2016/182 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı, davalılar ile birlikte davalı şirketi kurduklarını, bir süre sonra davalılarca, yönetim görevlerinin elinden alındığını, beş yıldır kâr payının ödenmediğini, davalı şirketin vergi borcu nedeniyle diğer davalıların şirketteki paylarını davalı şirkette çaycı olarak çalışan davalı ..."a devrettiklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şirket hisseleri üzerinde gerçekleştirilen muvazaalı devir işlemlerinin iptali ile hisselerin malvarlığı olan önceki ortaklar üzerine tesciline, şirketin kamu ve sair borçlarını ödememek şeklindeki muarazasının önlenmesine, şirketin geçmiş yıllarda temin ettiği ve bir kısım diğer ortaklara ödenmiş bulunan kar paylarından hissesine isabet eden miktardan 5.100.00 TL alacağın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ..., ...., ..., . ... ile davalı ... vekili, ayrı ayrı alacağın zamanaşımına uğradığını, taleplerin her birinin ayrı dava konusu olup bir arada görülmesinin mümkün olmadığını, kâr payına ilişkin husumetin şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiğini, hisse satışının usule uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, ortaklar kurulunun yerine geçilerek, kâr dağıtımına karar verilemeyeceği, kar dağıtımına ilişkin kararları almak yetkisinin ortaklar kuruluna ait olduğu, bu yetkinin başka bir organa devredilemeyeceği, kâr dağıtımı için bir karar vermedikçe şirket ortağının dava açarak kendisine ait kârı isteyemeyeceği, kâr payı alacağının tahsiline ilişkin talebin reddi gerektiği, davacının muvazaa iddiasının dinlenmesini gerektirir hukuki bir yararı olmadığı, davalı şirket hisselerinin muvazaalı olarak devredildiği iddiasıyla devir işlemlerinin iptaline ilişkin talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.