19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/18219 Karar No: 2016/7427 Karar Tarihi: 25.04.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/18219 Esas 2016/7427 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirket ile imzaladıkları franchising sözleşmesi kapsamında gönderilen ürün ve eşyaların ayıplı ve eksik olduğunu, işyerinin yanlış projelendirildiğini ve yapılan ödemelerin iade edilmediğini iddia ederek 10.000 TL tazminat ve ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Birleşen dava kapsamında ise davalı .... aleyhinde yapılan icra takibine itiraz edilmiş ve bu itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Mahkeme, delillere ve bilirkişi raporuna dayanarak asıl ve birleşen davayı da reddetmiştir. Kanun maddeleri olarak Türk Borçlar Kanunu madde 609 ve İcra ve İflas Kanunu madde 57/1 uygulanmıştır.
19. Hukuk Dairesi 2015/18219 E. , 2016/7427 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki asıl akdin feshi-tazminat birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dosya davacısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı, davalı şirket ile 26.03.2010 tarihinde franchising sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından gönderilen ürün ve eşyaların ayıplı ve eksik olduğunu, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen durumun düzeltilmediğini, işyerinin yanlış projelendirilerek zarar verildiğini, yapılan ödemelerin iade olunmadığını ileri sürerek, zarar için şimdilik 10.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, davacının kızına açacağı işyeri için müvekkili ile sözleşme yaptığını, projeye göre inşaat yapım işinin tamamen davacının sorumluluğunda olduğunu, aylardır kullanılan ve bazılarına tespitten anlaşıldığı kadarı ile kasıtlı zarar verilen ürünlerin geri alınmasının söz konusu olmadığını, davacının borcunu ödememek için gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, davalı .... aleyhine fatura alacağına dayalı icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı ...., takibe dayanak yapılan fatura ve içeriği ile ilgili kendisinin ilgisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının sözleşmenin feshi ve diğer taleplerinin yerinde olmadığı, birleşen dosyada ise davalı ......"ın sözleşmenin tarafı olmaması, adına düzenlenen irsaliyeli faturalarda teslim alan olarak imzasının bulunmaması, mal tesliminin kanıtlanamadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dosya davacısı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.